"هنا في لندن" - Translation from Arabic to Turkish

• Londra'da

Benim için, iki adamı bulmanızı istiyorum. Birincisi, Rafer Janders. Eğer hâlâ yaşıyorsa, Londra'da olmalı.
والآن أريدك أن تجد لي رجلين، الأول رافر جاندرز اذا كان لا يزال حياً، فأنه سيكون هنا في لندن

Ama Londra'da hiç kimseyi tanımıyorum.
ليس هناك مِن شخص أعرفه هنا في لندن , كما تعلم

Burada Londra'da, Disisleri Ofisindekiler için artik yeterdi.
هنا في لندن ، في وزارة الخارجية كان لديهم ما يكفي

Burada, Londra'da. Thames Nehri'nin kuzeyinde. Kule'ye yakın.
أنها هنا في لندن على الضفة الشمالية لنهر التيمز

Burada, Londra'da işleyen Kara Lotus adında bir çete burnunun dibinde.
عصابة تدعى "اللوتس السوداء" عملياتها هنا في "لندن" بالقرب منك تماماً

Burada Londra'da benimle kalmanı istiyorum yaklaşık üç ay kadar, bu işi başlatıp yürütmeme yardım etmen ve bana yapmam gerekeni söylemen için.
اريدك ان تبقى هنا في لندن معي لما لا يزيد عن ثلاثة اشهر ساعدني في انشائه و ادارته

Molly'nin öldüğü gece Londra'da olduğumu biliyor.
أنها تعلم عن وجودي هنا في لندن ليلة مقتل مولي

Eğer Rangoon veya Valparaiso'da olsaydı, onu bulabilirdim, ama Londra'da aramak samanlıkta iğne aramak gibi.
"إذا كان في " رانجون " أو " فالبارايزو لكنت وجدته لكن هنا في لندن ، فإنني كالباحث عن إبرة في كومة من القش

Biz Henry Gascoigne'un gelecek haftaya kadar gömülmeyeceğini, ve cenazenin burada Londra'da olacağını sanmıştık.
لقد اعتقدنا أن "هنري غازكوين" لن يدفن .. حتى الإسبوع القادم و ثم و هنا في لندن - هنري" ؟" - لقد أخطأت بالشخص ..

Burada, Londra'da boş bir çavuş pozisyonu yok mu?
إليس هناك , موقع الرقيب , هنا في لندن

Burada, Londra'da boş bir çavuş pozisyonu yok mu?
إليس هناك, موقع الرقيب, هنا في لندن

Antika bir emaye ve Londra'da yapılmış 16 karat değerinde mücevher kutusu.
مجوهرات "مينا" العتيقة ذات الـ 16 قيراط من الذهب "صنعت هنا في "لندن

Hep oynama ayrıcalığına sahiptim burda Londra'da, her yerde.
يشرفني أن تلعب هنا في لندن وفي كل مكان

Bugün burada, Londra'da gerçekleşmesi gerekiyor.
يفترض ان تتم تنفيذها هنا في لندن اليوم

Bu yılbaşı arifesi hepimiz Londra'da toplandık, kalabalıklar heyecan içinde.
نحن هنا في (لندن) في عشية رأس السنة والجماهير محتشدة

Benimle birlikte Londra'da mutlu değil misin?
الستِ سعيدة معي هنا في لندن ؟

Ve şimdi de burada Londra'da açılıyor.
والآن فَتحَ هنا في لندن.

- O Londra'da - Burada mı?
أعتقد أنها هنا في لندن

- O Londra'da - Burada mı? - Onunla çıktın mı?
أعتقد أنها هنا في لندن

- Londra'da neden bulunuyorsunuz, bayım?
لماذا انت هنا في لندن ، سيدي؟