"هنا كثيراً" - Translation from Arabic to Turkish

• Buraya sık
• Buraya çok
• burada çok
• Buraya sıkça
• buralara çok
• Burada uzun süre
• uzakta

Buraya sık sık geleceksiniz ve her defasında hoş karşılanacaksınız.
أظنك ستعودين إلى هنا كثيراً وسيكون مرحباً بك على الدوام.

Hayır, ama Buraya sık gelir.
كلاّ، ولكنّه يأتي إلى هنا كثيراً. يشرب الويسكي دوماً.

Adamın biri günün bu saatinde Buraya sık sık geldiğini söyledi ben de bu yüzden geldim.
رجل قال لي أنك تأتي إلى هنا كثيراً لذا اتيت

Secreterin geçtiğimiz bir kaç günde Buraya çok geldiğini söyledi.
سكرتيرتك قالت أنكِ تأتي هنا كثيراً في الأيام القليلة الماضية

Sanırım temizlikçi kadın Buraya çok sık gelmiyor. Biraz pis de...
أعتقد أن الخادمة لا تأتي إلى هنا كثيراً لتقوم بترتيب المكان...

burada çok kalmayacaksın.
حسنا، لا تتعلق به كثيراً لن تبقى هنا كثيراً

Buraya sık sık geldiğin için, pek rahatsın maaşallah.
يبدوا أنكِ مرتاحة هنا لإنكِ تأتين إلى هنا كثيراً.

Elliott ve Charlotte Buraya sık gelir miydi?
هل كان يأتي إليوت وشارلوت إلى هنا كثيراً ؟

- Buraya sık gelir misiniz?
هل تأتي هنا كثيراً ؟ - . كلما اشعر بالملل -

- Buraya sık sık geliyorum ama damadım için daha sık gelmem lazım.
على الرغم من أنني أتي إلى هنا كثيراً

Ama Buraya sık sık gelecek o yüzden sizlerin de...
ولكنه سيكون متواجداً هنا كثيراً ولذلك سيجب عليكما...

Buraya sık sık gelir.
من عادته المجيء إلى هنا كثيراً

Buraya çok geliyorsun, değil mi Dix?
أنت تأتي إلى هنا كثيراً أليس كذلك يا ديكس؟

Aslında düşünüyorum da Buraya çok sık geliyorum.
في الحقيقة , أنا آتي إلى هنا كثيراً . بعد أن فكرت بهذا

Babam öldükten hemen sonra Buraya çok sık gelir oldum.
بعد وفاة أبي مباشرة، كنت آتي إلى هنا كثيراً

- Buraya çok sık gelir misin?
هل تأتين إلى هنا كثيراً ؟ والدي يفعل

Karısı o yangında öldükten sonra burada çok vakit geçirir oldu.
إنّه يأتي إلى هنا كثيراً منذ أن توّفت زوجته في ذلك الحريق

Bakteriler "burada çok yağmur var lan, çekil şuradan!" derdi.
والبكتريا تقول تباً يمطر المكان هنا كثيراً اذهبوا عني

Buraya sıkça gelir.
تأتي إلى هنا كثيراً

Eskiden buralara çok gelirdim. Futbol takımındaki arkadaşımın evi buradaydı.
اعتدت على المجيء هنا كثيراً طفل من فريق كرة القدم الخاص بي عاش هنا

Burada uzun süre kalacağımı sanmıyorum.
لا أعتقد بانني سأبقى هنا كثيراً

Matbaa o kadar uzakta değil.
تعرف أن المطبعة ليست بعيـدة عن هنا كثيراً