Buradasın çünkü biricik dostuna borçlusun. | Open Subtitles | لا شيء يتغير. أنت هنا لأنك تدينين لصديقتك الوفية بمعروف. |
Buradasın çünkü yanlış seçimler yaptın ve kalmayı seçtin çünkü daha fazlasını arıyorsun. | Open Subtitles | أنت هنا لأنك جعل الخيارات الخاطئة واخترت البقاء ل كنت تبحث عن شيء أكثر من ذلك. |
- Doktora ihtiyacın olduğu için burada olduğumu sanıyordum. | Open Subtitles | كنت أعتقد أنى هنا لأنك احتجت لمساعدة طبيب |
Belki de onu rüyalarında gördüğün için burada olduğunu düşünüyorsun. | Open Subtitles | أنت تعتقد أنها هنا لأنك كنت تحلم |
Yani kayıp anılarını ortaya çıkartmak istediğin için buradasın. - Bu doğru mu? | Open Subtitles | أذاً أنتِ هنا لأنك تريدين كشف ذكريات مفقودة |
On farklı okuldan kovulduğun için buraya taşındığınızı duymuştum. | Open Subtitles | سمعت أن والداك إنتقلا إلى هنا لأنك طردت من مدارس مختلفة. |
Ben buradayım, çünkü işimi yapıp para kazanıyorum. | Open Subtitles | انا هنا لأنك تدفع مقابل خدماتي الاحترافيه |
Annesinin beni getirmesi gerekiyordu çünkü sen ve Luann benim limuzinimle gittiniz! | Open Subtitles | لقد احتجت أمه لتوصلني هنا لأنك انت ولوان اخذتوا الليموزين |
Sakın bana koltuğunu kaplatmak için geldiğini söyleme. | Open Subtitles | ولا تخبريني بأنك هنا لأنك تريدين تنجيد كرسي |
Durun tahmin edeyim, buradasınız çünkü uçak sürmenin zevkli olacağını düşündünüz. | Open Subtitles | دعني أخمن , أنت هنا لأنك تعتقد أنه من الممتع أن تقود طائرة |
Buradasın çünkü kontrol etmen gereken tek şeyi kontrol edemedin. | Open Subtitles | أنت هنا لأنك لم تستطع التحكم في الشئ الوحيد .. الذي كان عليك التحكم فيه |
Buradasın, çünkü birini kaybetmenin nasıl bir his olduğunu öğrendin. | Open Subtitles | أنت هنا لأنك تعرف ما هو شعور أن تخسر شخصاً ما |
Buradasın çünkü zaten hep buraya gelecektin. | Open Subtitles | أنت هنا لأنك طوال حياتك في طريقك إلى هنا |
Buradasın, çünkü sana teşekkür etmemi istiyorsun. | Open Subtitles | انت هنا لأنك تريدين ان تقولي لي شكرا |
- Ona bir şey olursa... - O, yalan söylediğin için burada. | Open Subtitles | إن حصل لها مكروه - إنها هنا لأنك كذبت عليها - |
- Tabi, takmadığın için burada oturmuş beni bekliyordun. | Open Subtitles | لهذا تنتظرني هنا , لأنك لا تهتم |
Daha iyi bir avukat ya da insan olduğun için burada değilsin. | Open Subtitles | لست هنا لأنك محامياً أو شخصاً أفضل |
Yani kayıp anılarını ortaya çıkartmak istediğin için buradasın. - Bu doğru mu? | Open Subtitles | أذاً أنتِ هنا لأنك تريدين كشف ذكريات مفقودة |
Daha kıdemli bir subaya vurduğun için buradasın. | Open Subtitles | أنت هنا لأنك ضربت ضابط أعلى رتبة منك |
Yardımımı istediğiniz için buraya geldim. | Open Subtitles | لقد طلبت مني الحضور هنا لأنك أردت مساعدتي |
Buradayım çünkü güzel çakıyorsun ve aslında benden nefret etmenden zevk alıyorum ama sen bana karşı çıkamazsın. | Open Subtitles | انا هنا لأنك جيد بالسرير وانا اتلذذ بحقيقة كرهك لي ولكن لا تستطيع مقاومتي |
Hala burdayız çünkü sen cenazeye gitmek istemiyorsun. | Open Subtitles | أظن أننا عالقان هنا لأنك تريد أن تكون هنا. |
Buraya romantik tatil ödülü için geldiğini söylemedin mi? | Open Subtitles | تقولين أنك هنا لأنك ربحت "الجولة الرومانسية"؟ |
Sen ve arkadaşın Bayan Shelton buradasınız çünkü Alberto Garza'yı öldürdüğünü itiraf edeceksin. | Open Subtitles | أنت وصديقتك السيدة شيلتون هنا لأنك ستعترف بقتل البرتو غارزا. |
çünkü burada olmak istediğin için gelmeni isterdim. | Open Subtitles | لأني أريد منك أن تكوني هنا لأنك تريدين .أن تكوني هنا |