Walt House'a teslimat için buradayım, pislik. | Open Subtitles | آه، أنا هنا لجعل عملية تسليم للبيت والت، الأحمق. |
- Ben bunun için buradayım, efendim. | Open Subtitles | ـ أنا هنا لجعل ذلك يحدث يا سيدي |
Yıkılmış hayallerini gerçeğe dönüştürmek için buradayım. | Open Subtitles | أنا هنا لجعل أحلامك المنحطة تتحقق. |
Tabi ki,çevirilerin profesyonal çevirmenlerinkiler kadar iyi olabilmesi için burada biraz hile yapıyoruz. Tek bir profesyonel çevirmenin kalitesine | TED | بالطبع عملنا خدعة هنا لجعل الترجمة جديدة تشابه المترجمين المحترفين دمجنا ترجمة عدة مبتدئين |
Her şeyi karmakarışık yapar. Biz her şeyi mükemmelleştirmek için burada değiliz. | Open Subtitles | و يجعل الأمور فوضوية لسنا هنا لجعل الأشياء كاملة |
Ameliyatı gerçekleştirmek için buraya gelmenizden dolayı çok heyecanlıyım. | Open Subtitles | أنا مبتهج جدًا لأنكما هنا لجعل هذا ممكنًا |
Onu yavru üretmek için buraya getirmişler. | Open Subtitles | فأتوا به أكثر من هنا لجعل الطفل . |
Ajanın tekine, çok sayıda gırtlağı doğratmak için buradayım. | Open Subtitles | أنا هنا لجعل الجاسوس، يقطعُ بعض الأعناق |
Selam, hayatınızı kolaylaştırmak için buradayım. | Open Subtitles | هاى، انا هنا لجعل حياتك اسهل |
Bugün oy kullanırken Eastwood'u zorbalardan arındırmak için burada olduğumu unutmayın. | Open Subtitles | عندما تصوتون اليوم تذكروا بأنني هنا لجعل ثانوية إيستوود خالية من المتنمرين |
Aaron yapmak için burada olmadığına göre doğum günü dilekleri dileyelim. | Open Subtitles | بما أن (أرون) ليس هنا لجعل من نفسه دعونا نفعل رغبات عيد ميلاده |
Hayatı zorlaştırmak için buraya gelmedim. | Open Subtitles | انا لست هنا لجعل حياتك اصعب |