Ama bu kadının bir tahammül sınırı var ve kalemi senin kılıcından üstündür. | Open Subtitles | قم بخداعنا ولكن هذه المرأة هنا لديها حدود وقلمها أقوى من سيفك ياصديقى |
Bütün vücudunu da göremiyorsun. Aşağı tarafta, silikonlu göğüsleri var. | Open Subtitles | وأنتِ لا تستطيعين رؤية كامل جسدها , هنا لديها عملية تحسين أثداء |
Görünüşe göre kasiyerimizin yüksek yerlerde bağlantısı var. | Open Subtitles | يبدو أن أمينة الصندوق هنا لديها علاقات على مستوى رفيع |
Hatta hayvanların bile inanılmaz yağmur yakalama yöntemleri var. | Open Subtitles | حتى الحيوانات هنا لديها قدرات مذهله في سرقة المطر |
Burada çok segmentli başka canlılar var. Ki... çok zor da yaşam biçimleri var. | Open Subtitles | هناك مخلوقات ذات مقاطع متعددة موجودة هنا لديها نمط حياة مُختلفٌ تماما ً |
Bu Japon balıklarının daha büyük dişleri var tabii. | Open Subtitles | إلا أن هذه الأسماك الذهبية هنا لديها أسنان كبيرة. |
Bu teyzenin bir kaç atı ve arabası var. | Open Subtitles | هذه السيدة هنا لديها ... بعض الخيول وعربة |
Mrs Bumbry'nin iltihaplı bağırsakları var,öyle mi? Evet. | Open Subtitles | إذن السيدة "بامبري" هنا لديها إلتهاب معوي، صحيح؟ |
Tabii ki, burada yaşamanın avantajları da var. | Open Subtitles | . بالتأكيد , الحياة هنا لديها متعتها |
Artık herkesin cep telefonu var. | Open Subtitles | أعتقد أن الناس هنا لديها هواتف خلوية |
Seninki yakıyor, hayranları bile var! | Open Subtitles | فتاتك فجرت المكان هنا لديها جيش من المعجبين هل هي " ديف جيم " ؟ |
Çıkar onu buradan. Bacağında metal var. | Open Subtitles | أخرجوها من هنا لديها معدن في ساقها |
Burada her şeye değer sadece iki şeyim var. | Open Subtitles | فقط شيئين أملكها هنا لديها ثمن |
Çünkü yerin kulağı var ve siz de beni karıma Wes Lawrence'ın Mali'de ne yaptığını sorduğumu duymuşsunuz. | Open Subtitles | لأن الجدران هنا لديها آذان وسمعوا أني سألت زوجتي "عن ما يفعله "ويس لاورينس" في "مالي |
Bu motorun sizi saatte yaklaşık 20 mil hızla San Francisco tepelerine götürecek kadar yeterli gücü var. saatte yaklaşık 30 km ve bu pil, tam buradaki pil sadece ABD'deki araba gezilerinin hemen hemen yarısını karşılayacak kadar yaklaşık 6 mil veya 10 kilometre menzile sahip. | TED | هذا المحرك لديه ما يكفي من القوة ليأخذك أعلى تلال سان فرانسيسكو في حوالي 20 ميلاً في الساعة، في حوالي 30 كم في الساعة، وهذه البطارية، هذه البطارية هنا لديها حوالي مدى ستة أميال ، أو 10 كيلومترات، وهو ما يكفي لتغطية حوالي نصف رحلات السيارة في الولايات المتحدة وحدها. |
Ve şuradakinin acayip karın kasları var. | Open Subtitles | و هذه هنا لديها فخذان رائعان |
Doktorun harika fikirleri var. | Open Subtitles | الدكتور هنا لديها فكرة رائعة |
İşte orada eşleşen var. | Open Subtitles | هنا لديها واحد مطابق |