Spiga'lı adam beni buraya bir cinayetle ilgili olarak görmeye gelmiş. | Open Subtitles | الرجل من سبيجا هنا لرؤيتي حول جريمة قتل. |
Beni görmeye gelmiş olamaz mısın? | Open Subtitles | فقط بالصدفة أنت لست هنا لرؤيتي ؟ لا.. |
buraya beni görmeye gelmedin. | Open Subtitles | لم تأتي إلى هنا لرؤيتي |
Umarım buraya beni görmeye gelmişsindir. | Open Subtitles | كنتُ آمل أنّكِ هنا لرؤيتي. |
Bana avukatımın beni görmeye geldiği söylendi. Pardon "Bir avukat sizi görmeye geldi" diyecektik. | Open Subtitles | لقد أخبروني بأنّ محاميّ هنا لرؤيتي - "كانّ عليّ أن أقول "محامٍ هنا لرؤيتك - |
Buraya Beni görmek için değil, mektup yüzünden geldi. | Open Subtitles | لم يأتي إلى هنا لرؤيتي قال انه جاء هنا بسبب الرسالة |
- Bence beni görmeye geldiniz. | Open Subtitles | --أعتقد انك جئت الي هنا لرؤيتي |
Biri beni görmeye gelmiş tatlım. | Open Subtitles | Wمن عند الباب ؟ أوه أحدهم هنا لرؤيتي حبيبي |
Sanırım beni görmeye gelmiş. | Open Subtitles | اعتقد انه هنا لرؤيتي |
Hayır, buraya beni görmeye gelmedi. | Open Subtitles | لا، انها ليست هنا لرؤيتي |
buraya beni görmeye mi geldin? | Open Subtitles | إذاً أنتِ هنا لرؤيتي ؟ |
Michael buraya beni görmeye geldi. | Open Subtitles | لقد أتى (مايكل) هنا لرؤيتي |
Dün gece beni görmeye geldi. | Open Subtitles | لقد جاء هنا لرؤيتي ليلة الأمس |
Beni görmeye geldi. | Open Subtitles | اعتقد أنه هنا لرؤيتي |
Beni görmek için o kötürüm kıçını ta buraya kadar getirmen çok hoş. | Open Subtitles | من اللطيف أنك جئت إلى هنا لرؤيتي رغم أنك كسيح |
Şu kalabalığa bak. Beni görmek için mi geliyorlar sanıyorsun? | Open Subtitles | انظر للجمهور هل تظن أنهم هنا لرؤيتي ؟ |
Mesela buraya Beni görmek için bahaneler uydurup gelen bir sürü polis var. | Open Subtitles | الكثير من رجال الشرطة يأتون هنا لرؤيتي |