Hayır, arkadaşın olmaya çalışıp, seni etkileyip, baştan çıkaran bir sebepten dolayı burada olduğunu unutturan suçlu tipinden bahsediyoruz. | Open Subtitles | كلا، نحن نتحدث عن نوع المجرمين الذين يحاول مصادقتك. الذي يسحرك و يغويك و يجعلك تحبينه جداً. أنتم تنسون أنكم هنا لسبب. |
Portia, bak, Bir sebepten dolayı buradayım. | Open Subtitles | بورشيا, لقد طلبت منك القدوم إلى هنا لسبب معين |
Evet, sanırım hayalet bunu buraya bilerek koydu. | Open Subtitles | أجل، أظن الشبح وضع هذا هنا لسبب |
biliyorum yoruldunuz, baylar fakat sizi buraya bir neden için çağırdım | Open Subtitles | أعلم أنكم تعانون من الإرهاق أيها السادة ... ولكننى أحضرتكم هنا لسبب |
Bauer bir sebepten burada, ne olduğunu ve ne yapmayı planladığını öğrenmeliyiz. | Open Subtitles | (باور) هنا لسبب ما وعلينا أن نعرف ماهو وما الذي يخطط لفعله. |
- Mesaj veriyor. - Bir nedenden ötürü burada. | Open Subtitles | إنها هنا لهدف إنها هنا لسبب |
Buraya bir nedenden ötürü geldi ve ne olduğunu unuttu. | Open Subtitles | لقد آتي إلى هنا لسبب ما ونسى ما هو |
Seni buraya bir sebepten ötürü çağırdım ve çok yakında en büyük düşmanımızı yok edeceğiz. | Open Subtitles | أنا استدعيتك هنا لسبب وقريباً جداً سنقوم بتدمير العدو الأكبر لدينا |
Burada olmamızın bir sebebi olduğunu biliyorum. Ve senin de kızım olduğunu biliyorum... | Open Subtitles | أنا أعلم أننا هنا لسبب ما عندما أعلم أنكِ إبنتي |
Travis Bickle başka sebepten dolayı burada. | Open Subtitles | احضرت ترافيس بيكل هنا لسبب ما. |
Belli bir sebepten dolayı burada olmanı istedi. | Open Subtitles | طلبَ منكِ القدوم إلى هنا لسبب. |
Sizinle aynı sebepten dolayı buradayım. | Open Subtitles | أنا هنا لسبب وجودكنّ ذاته |
Ben tek bir sebepten dolayı buradayım o da kurdu öldürmek. | Open Subtitles | أنا هنا لسبب واحد، لقتل ولف. |
- Bizi buraya bilerek kilitledi. | Open Subtitles | هي اقفلت علينّـا هنا لسبب |
Aslında, buraya bir neden yüzünden geldim. | Open Subtitles | في الحقيقة أنا أتيت إلى هنا لسبب |
Ve bir nedenden ötürü burada ve yalnızca bir sebeple. | Open Subtitles | ...وهم هنا لسبب واحد ...و لسبب واحد فقط |
Molly, seni kullanarak Dünya'ya bir nedenden ötürü geldi. | Open Subtitles | "مولي" لقد أحضركِ هنا لسبب |
Bak, karma bizi buraya bir sebepten ötürü getirdi. | Open Subtitles | انظر.. الكارما اتت بنا الى هنا لسبب |
Burada olmamızın bir sebebi var. | Open Subtitles | نحن هنا لسبب ما بالتأكيد |
Bu kaynaşma hepimizin hoşuna gitse de buraya bir sebeple geldik. | Open Subtitles | مع أننا نستمتع بمحاولة كسر الجليد فقد أتينا إلى هنا لسبب معين |
buraya bir nedenden dolayı geldiniz. | Open Subtitles | أفترض أنك هنا لسبب ماذا تريد مني؟ |