Biliyorsun, evimden atıldım ve bir süre burada kalabilirim diye düşündüm. | Open Subtitles | حسناًَ .. لقد فقدت منزلى وقلت لنفسى أننى سأبيت هنا لفتره |
O iki adam kesinlikle bir süre burada yaşamış. | Open Subtitles | قطعاً يوجد رجلين يعيشون بالاسفل هنا لفتره طويله. |
Bence burada biraz durup dinlenmeliyiz. | Open Subtitles | أعتقد لا مانع من التوقف هنا لفتره |
Sanırım burada biraz daha kalıcam. | Open Subtitles | اعتقد اني سابقى هنا لفتره |
Bir süreliğine burada kalmamıza itirazınız olur mu, yoksa eve mi dönmek zorundasınız? | Open Subtitles | هل تمانعين لو مكثنا هنا لفتره من الوقت او يجب ان تذهبى الى المنزل ؟ |
Onlardan uzağız. Bir süreliğine burada güvende oluruz. | Open Subtitles | نحن خارج التغطيه, يجب ان نكون بأمان هنا لفتره |
Pekâlâ beyler, Burada bir süre dinlenelim. | Open Subtitles | حسنا أنتم يا فتيان مجرد... قشره هنا لفتره |
Biraz dinlenmeye ihtiyacı var bu yüzden onu bir süre burada tutmamız gerekiyor. | Open Subtitles | حسنا .. هو بحاجة لبعض الراحه لذلك سوف يبقى هنا لفتره |
Galiba bir süre burada kalacağız. | Open Subtitles | يبدو و كأنه سنبقى هنا لفتره من الزمن |
Öğlen yemeğimi iptal edin bir süre burada olacağım. | Open Subtitles | ألغي موعد الغداء سأظل هنا لفتره |
- Rahat olun, bir süre burada kalabiliriz. | Open Subtitles | -من الممكن ان نمكث هنا لفتره طويله |
Görünüşe göre bir süre burada kalacağım. | Open Subtitles | يبدو اننى سابقى هنا لفتره |
Bir süre burada olacağız. | Open Subtitles | سنتواجد هنا لفتره طويله |
Çünkü kısa süreliğine burada olacaklar. | Open Subtitles | لأنهم سيكونون هنا لفتره قصيره |
Ama bir süreliğine burada kalmam gerekiyor. | Open Subtitles | لكني أحتاج للبقاء هنا لفتره |
Bir süreliğine burada olacağız. | Open Subtitles | سنظل هنا لفتره |
Burada bir süre daha kalacaksam oğlum Jonah ziyaretime gelebilir mi? | Open Subtitles | أذا أنا سأبقى هنا لفتره هل لابأس به أن أتى أبني "جوناه" لزيارتي؟ |
- Burada bir süre kalabilir miyim? | Open Subtitles | -هل تمانع لو جلست هنا لفتره ؟ |