Çok dar. Pekala, Everton, Rudy'nin de bize katılabilmesi için burada buluştuk. | Open Subtitles | حسناً , إفرتون , نحن نجتمه هنا لكي رودي يستطيع أن يشارك |
Eski ve bozuk robotların tümü onarılmak için burada tutuluyor. | Open Subtitles | كُلّ الرجال الآليون ،القديم والخامل يَبقونَ هنا لكي يتم اصلاحهم |
Ve tam burada, şu anda, bu gezegende hepimiz kardeşiz. Bizler bu dünyayı daha iyi bir yer yapmak için buradayız. | TED | وهنا والآن، نحن أخوة وأخوات على هذا الكوكب هنا لكي نجعل العالم مكاناً أفضل |
Kızımız Caroline'ı desteklemek... ve dinlemek için buradayız. | Open Subtitles | هنا لكي ندعم بنتنا، كارولين ونحن هنا لنسمع |
Kütüphanenin hesaplarını toparlamak için buraya sık sık gelirim. | Open Subtitles | عادة ما آتي الى هنا لكي أسوي حساب المكتبة |
Buraya size, nanopartiküllerin itfaiye araçları olduğunu anlatmak için geldim. | TED | و لقد اتيت هنا لكي اخبركم بأن جزيئات النانو هي ما تمثل سيارات الإطفاء |
Abinin yerine konuşmak için buradasın. Ve eğer farkına varmadıysan, harcayacak zamanım yok. | Open Subtitles | ولكنك لست كذلك، أنت هنا لكي تتحدث إلى أخيك من خلف الباب، وفي حالة أنك لم تدرك ذلك |
Bunu kendisi yapmak için burada olmayan bir aile üyemin neden olduğu acıyı, itiraf etme ihtiyacı hissediyorum. | TED | أشعر بالحاجة إلى الاعتراف بالمعاناة التي سببها أحد أفراد أسرتي، والذي لا يتواجد هنا لكي يفعلها بنفسه. |
Yaşlı bir kadını adadan çıkarmak için burada olduğunuzu söylediler bana. | Open Subtitles | لقد أخبروني بأنك هنا لكي تخرج امرأة عجوز من الجزيرة |
Dışarıda olup biteni anlamak için burada yapmam gereken işler var. | Open Subtitles | l يجب أن يعمل هنا لكي l أعرف ماذا يجري هناك. |
Aslında beni sırf seni iyileştirmem için burada tutuyor gibiler. | Open Subtitles | في الحقيقة، يبدون أن يكون عندهم حاصرني هنا لكي إرعك تعود إلى صحة. |
Ve onları ona verebilmesi için burada olacak tamam mı? | Open Subtitles | وعليه أن يكون هنا لكي يأخذها منها ,أتفقنا ؟ |
Kızımız Caroline'ı desteklemek... ve dinlemek için buradayız. | Open Subtitles | هنا لكي ندعم بنتنا، كارولين ونحن هنا لنسمع |
Boy gösterip spor konuşmak için buradayız. | Open Subtitles | نحن هنا لكي ننافس ، و نسعد على تقدّم الرياضة |
Zamansız ölümüyle, yalnızca saygın bir meslaktaşım olmayan ayrıca saygın bir dostu onurlandırmak için buradayız. | Open Subtitles | نحن هنا لكي نُكرّم الوفاة المُبكرة من اجل ليس فقط زميلةً عزيزةً بل كانت أعز الأصدقاء |
Alaska ve Hawaii kadar uzaklardan kalkıp, önümüzdeki iki uzun, eziyetli gün boyunca birbirleriyle yarışmak için buraya geldiler. | Open Subtitles | يسافرون من مسافات طويلة كما بين آلاسكا وهاواي لقد أتوا هنا لكي يتنافسوا على مدار الايام المرهقة المقبلة |
Kayıt yapmak için buraya, dinlemek için de buraya basıyorsun. | Open Subtitles | تضغطين هنا لكي تسجلي و تضغطين هنا لكي تسمعي |
Beni yardımımı istediğiniz için buraya getirmediniz. | Open Subtitles | لم تحضرونني الى هنا لكي تحصلا على مساعدتي |
Ben telefonu kullanmak için geldim ve Yollar Kralı paketini kakaladılar. | Open Subtitles | أنا جئت هنا لكي استعمل الهاتف لكنهم جعلوني أشتري مجموعة ملك الطريق كلها |
Biliyorsun Shari buraya hakkındaki kuşkularımı gidermen için geldim ama açıkça görüyorum ki, sen hâlâ lisedeki aynı kaltaksın. | Open Subtitles | أتعرفين , يا شاري , لقد أتيت الي هنا لكي أتخلص من شكوكي و لكن من الواضح أني لا زلتي نفس الساقطه كما كنتي في الثانويه |
Sen de onu bir canavar yapmak için buradasın değil mi? | Open Subtitles | هل أنت هنا لكي تقومي بالتحقيق أيضاً ؟ |
Sizse gözlemlemek ve gerçeğe uygun bir kayıt tutmak için buradasınız. | Open Subtitles | أنت هنا لكي تسجل وتسجل الملاحظات لسجل موثق |
Bir sonraki kapıdan geçmene yardım etmek için buradayım. | Open Subtitles | أنا هنا لكي أعِد طريقك عبر الباب التالى |
Sırf seninle olmak için taa Fransa'dan gelmiş. | Open Subtitles | لقد جاءت طول الطّريق من فرنسا إلي هنا لكي تكون معك. |