"هنا للأبد" - Translation from Arabic to Turkish

• Sonsuza dek burada
• Sonsuza kadar burada
• burada sonsuza kadar
• burada sonsuza dek
• Sonsuza kadar orada
• hep burada
• ömür boyu burada
• buradan sonsuza dek

İnan bana o ördekler gidip gelebilir ama ben Sonsuza dek burada olacağım.
صدقيني، قد يذهب البط و يعود لكنني سأظل هنا للأبد

Sonsuza dek burada olmayacağım.
مان انا لن اذهي سأظل هنا للأبد افحص هذا بام

Bana ihtiyacınız var.Bana ihtiyacınız var. Sonsuza kadar burada olmayacağım.
انت تحتاجوننى , انتم تحتاجوننى ولكنى لن ابقى هنا للأبد

Ben onu trende görmek istemiyorum. Umarım Sonsuza kadar burada kalır.
لا أريد رؤيته فى قطار أتمنى ان يبقى هنا للأبد

- Eğer gemi gitmeden önce harekete geçmezsek burada sonsuza kadar kalacağız.
إذا لم نتصرف قبل أن تغادر تلك السفينة سنكون محصورون هنا للأبد

- Keşke burada sonsuza dek kalsak. - Neden?
. اتمنى ان يمكننا ان نبقى هنا للأبد لماذا ؟

Sonsuza dek burada yaşayamazsın.
لن تستطيعي السكن هنا للأبد ينبغي أن تكوني شكورة على أخذهم لكِ

Sonsuza dek burada kalamayız. En büyük risk, risk almamak.
لانستطبع ان نجلس هنا للأبد أكبر مخاطرة هي عدم اتخاذ اية مخاطره

Anlayacağın gibi buraya gelmen için sana ödeyenler senin Sonsuza dek burada kalmanı istiyorlar.
كما ترى، الناس التي دفعت تريدك أن تظل هنا للأبد

Ve eğer yakında ayrılmazsa, Sonsuza dek burada kalacak.
، و إذا لم يرحل قريباً سوف يظلُ عالقاً هنا للأبد

Sonsuza dek burada yaşayabiliriz. Ev bulduk, orada yaşayabiiriz.
يمكننا العيش هنا للأبد وجدنا بيت يمكننا العيش فيه

Beni Sonsuza dek burada kilitli tutamazsın.
لايمكنك أن تتركني محتجزاً هنا للأبد

Adım Sonsuza kadar burada kalacak mı Bay Scroggins?
هل سيبقي اسمي هنا للأبد يا سيد سكروجينس ؟

Ustam, Sonsuza kadar burada kalacağım. Size sevgimi göstermek için ayağımı bile keserim.
سأكون هنا للأبد سأقطع قدمي, سيدي, لأُثبت لك ولائي

Nasıl olsa fikrini değiştirmeyecek ve Sonsuza kadar burada kalacağım.
لن يغيّر ذلك من رأيه ، و سأبقى عالقة هنا للأبد

Böyle bir güzellik Sonsuza kadar burada saklanmamalı.
هذا الجمال لا يجب أن يبقى مختبيء هنا للأبد

Haydi Sonsuza kadar burada öylece kalalım, ...böylelikle öbüründen sonra bir kitap daha yazabilirim ve zengin oluruz.
لنجلس هنا للأبد وأستطيع حينها أن اكتب كتابًا تلو الآخر وأصبح غنيًا,

Eğer zamanında geçitten geçemezsek burada sonsuza kadar sıkışıp kalırız.
إذا لم نقم بالوصول إلى البوابة فـ سنعلق هنا للأبد

Sen burada sonsuza kadar acı çekerken ben eve, karıma ve aileme döneceğim.
سأذهب للبيت لزوجتي مع عائلتي بينما تعاني هنا للأبد

Bu ayrıca burada sonsuza dek kalamayacağım anlamına geliyor.
و هذا يعني ايضاً أنه ليس باستطاعتي الجلوس هنا للأبد

Belki de öbür ofiste kim varsa, Sonsuza kadar orada kalmaz.
حسناً، ربما من يعمل هنا لن يبقى هنا للأبد

Ama hep burada çalıştın. Nasıl bilmezsin?
ولكن عملت هنا للأبد كَيْفَ أنت لا تَعْرفَ؟

ömür boyu burada yaşamanıza izin veremeyiz.
لا يمكننا السماح بأن تعيش هنا للأبد

Öyleyse döndüğümde buradan sonsuza dek gidiyoruz.
إذًا حين أعود، فسنرحل من هنا للأبد.