"هنا لو" - Translation from Arabic to Turkish

    • olsaydı burada
        
    • olsam burada
        
    • olsa buraya
        
    • şimdi burada
        
    • burada olmazdım
        
    • olursa buradayım
        
    • geceyi burada geçirmemizi istedi
        
    Eğer araba kullanabilseydim yada başka seçeneğim olsaydı burada bile olmayabilirdim. Open Subtitles لم أكن لأكون هنا لو أستطيع قيادة السيارة أو كان لدي أي شيء آخر لأفعله
    İmparatorun ilgisini çekmemiş olsaydı burada olmazdı. Open Subtitles لن يكون هنا لو لم يكن الإمبراطور مهتماً.
    Ne var biliyormusun... Senin yerinde olsam burada yemek yemezdim. Open Subtitles أتعلمين , أنا لم أكُن لأموت هنا لو كُنت مكانك
    Başka çarem olsa buraya gelmezdim. Open Subtitles ما كنت سآتي هنا لو لم يكن لدي خيار
    O lanet savaş olmasaydı, şimdi burada olmazdım. Open Subtitles لم أكن آتي هنا لو لم اذهب الي الحرب اللعينة
    Eğer daha iyi bir rol modeli olsaydın burada olmazdım. Open Subtitles لم أكن لأكون هنا لو كنت لعبت دورك كعارض جيّدا
    Bana ihtiyacın olursa buradayım. Open Subtitles أنا هنا لو احتجتني
    Merkezdekiler yol açılana kadar geceyi burada geçirmemizi istedi. Open Subtitles القيادة وجهتنا إلى هنا لو كان هناك مشكلة، اتصل بهم
    Haydi. Eğer onlar Afrika'da olsaydı burada duracağımı mı sanıyorsun. Open Subtitles أتظنين أنني كنت أقف هنا لو كانت موجودة؟
    Hayatın zaten gayet iyi olsaydı burada olmazdın. Open Subtitles لأنك لن تكون هنا لو كانت حياتك رائعة
    Seçme şansım olsaydı burada olmazdım. Open Subtitles تعرف اني لما كنت هنا لو استطعت الاختيار
    Eğer istemiyor olsam burada olmazdım. Open Subtitles نعم. لن أكون هنا لو لم يكن هذا ما أردته.
    Yerinizde olsam burada çok kalmazdım. Open Subtitles لن أطيل البقاء هنا لو كنت مكانك
    Senin yerinde olsam burada çok huzurlu olmazdım. Sahi mi? Open Subtitles -لن أصبح مرتاحاً جداً هنا لو كنت مكانك
    Fikrini değiştirmiş olsa buraya gelmezdi. Open Subtitles ما كان سيأتي إلى هنا لو غير رأيه
    - Öyle olsa buraya gelir miydim? Open Subtitles هل سأكون هنا لو فعلت؟ لا أعرف.
    Bu iş, bu son iş sayesinde oraya dönebileceğim. Başka bir yolunu bilseydim şimdi burada olmazdım. Open Subtitles لم أكن لأقف هنا لو كنت أعرف أي طريقة أخرى
    Ben araya girmeseydim şimdi burada olabilir miydin? Open Subtitles هل تعتقد أنك كنت ستكون هنا لو أبقيت فمي مغلقاً
    Gerçek şu ki işinizi doğru yapsaydınız asla burada olmazdım. Open Subtitles في الواقع، لن أكون هنا لو كنت قمت بواجبك بأكمل وجه.
    Ama bir şeye ihtiyacın olursa buradayım. Open Subtitles لكن أنا هنا لو احتجتنى
    - Ne zaman ihtiyacın olursa, buradayım. Open Subtitles -انا هنا لو أحتجتني.
    Merkezdekiler yol açılana kadar geceyi burada geçirmemizi istedi. - Bir sorun varsa onları ara. Open Subtitles القيادة وجهتنا إلى هنا لو كان هناك مشكلة، اتصل بهم

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more