Yani, ayaklarını falan gıdıklamayacağım ama senin için buradayım. | Open Subtitles | اعني ان لن ادغدغ اصابع قدمك او اي شيء اخر ولكن ان هنا من اجلك |
Bunların hepsine tümden karşı olsam da şunu bilmeni istiyorum ki ne olursa olsun senin için buradayım. | Open Subtitles | الآن، على الرغم من أنى لا أتفق مع كل هذا أريدك أن تعرفى أنا هنا من اجلك مهما حدث |
ama bunun hakkında konuşmak istersen, veya başka bir şey, senin için buradayım. | Open Subtitles | ولكن إن أردت التكلم حول هذا .. أو عدم التكلم أبداً أنا هنا من اجلك |
Çünkü O Her Neyse, Ben Senin İçin Burdayım, Tamam mı? | Open Subtitles | لإنه مهما يكن ، انا هنا من اجلك ، حسنا ؟ |
Senin için burdayım, tamam mı? | Open Subtitles | انا هنا من اجلك , حسنا؟ |
Çok üzüldüm. Konuşmak istersen her daim yanındayım. | Open Subtitles | واذا كنت بحاجة الى التحدث الى شخص ما ، فأنا هنا من اجلك. |
- Seni seviyoruz. Senin için buradayız. - Bol şans. | Open Subtitles | نحن نحبك نحن هنا من اجلك حظا طيبا |
Bana ihtiyacın varsa ara. senin için buradayım. | Open Subtitles | اذا احتجتني اتصل بي انا هنا من اجلك |
Bunu yapmak zorunda değilsin, aşkım. Ben senin için buradayım. | Open Subtitles | لا يجب ان تفعل ذلك انا هنا من اجلك |
Bilmeni isterim, ben senin için buradayım. | Open Subtitles | انا فقط اريدك ان تعرف انا هنا من اجلك حسنا - |
Böylece şimdi senin için buradayım. | Open Subtitles | والان انا هنا من اجلك. |
senin için buradayım. | Open Subtitles | انا هنا من اجلك |
Bu arada, senin için buradayım. | Open Subtitles | على اية حال انا هنا من اجلك |
Courtney hakkında böyle hissetmene sevindim, şunu da belirtmek isterim ki her daim senin için buradayım. | Open Subtitles | حسنأً ، أنا مسرور لأنك فكرت بشأن (كورتني) .. وأنا فقت أردت أن أقول -أنني دائماً هنا من اجلك |
Hayır, senin için buradayım. | Open Subtitles | انا هنا من اجلك. |
senin için buradayım. Neye ihtiyacın olduğunu söylemen yeter. | Open Subtitles | حسنا انا هنا من اجلك |
Senin için burdayım. | Open Subtitles | انا هنا من اجلك |
Konuşmayı pek sevmediğini biliyorum ama dediğim gibi ben yanındayım. Omzum müsait. | Open Subtitles | أعلم أنك لست من النوع الذي يتحدث، ولكن كما قلت آنفاً، أنا هنا من اجلك. |
Konuşmayı pek sevmediğini biliyorum ama dediğim gibi ben yanındayım. | Open Subtitles | أعلم أنك لست من النوع الذي يتحدث، ولكن كما قلت آنفاً، أنا هنا من اجلك. |
Kokacağın hiç birşey yok. Senin için buradayız. | Open Subtitles | لاشئ يدعوك للخوف نحن هنا من اجلك |
Sorun değil. Senin için buradayız. | Open Subtitles | لا بأس , نحن هنا من اجلك |