Eğer yardımımı istiyorsan hemen burada açıkla. | Open Subtitles | إن كنت تحتاجين مساعدتي، فستوضحين الأمر هنا والآن |
Eagles'ın bugün bir şansı olacaksa... Hemen şimdi, hemen burada bunu göstermeleri gerek. | Open Subtitles | اذا النسور حصلوا على اى طلقة اليوم سيحتاجون لإعطاء تصريح هنا والآن |
Ama azmedip beni takip edenler ödüllendirileceklerdir, sadece öteki hayatta değil, burada ve şimdi. | Open Subtitles | لكن أولئك الذين صمدوا .وتبعونيسيكافئون. ليس فقط في الحياة القادمة، لكن هنا والآن. |
burada ve şimdi değil de orada ve o zaman uyanmak için her şeyimi verirdim. | Open Subtitles | استطيع ان امنح اي شيء للاستيقاظ, ليس هنا والآن بل في ذلك الزمان والمكان |
şimdi burada senin bir parçanım, daha fazlası değil. | Open Subtitles | أنا مجرد جزء ضئيل من هنا, والآن. ليس أكثر من ذلك. |
Burada ve Şu anda iğne yatakta. | Open Subtitles | ومن الحاضر. ومن هنا والآن وإبرة في كومة قش. |
Bunu daha sonra tartışmak istemiyorum. Hemen şimdi karar verilsin istiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أريد مناقشته أريد تقريره هنا والآن |
Eğer seviyorsan, hemen burada itiraf et. | Open Subtitles | إذا كنت تَحْبُّ، اذن اعترف به هنا والآن. |
Eğer olanlarla bir ilgin varsa, yemin ediyorum, Jerry, hemen burada öldüreceğim seni! | Open Subtitles | لو اكتشفت أن هناك علاقة بينك وبين ماحدث لوالدتنا أقسم بالله ياجيرى اننى سوف أقتلك هنا والآن |
Eagles'ın bugün bir şansı olacaksa... Hemen şimdi, hemen burada bunu göstermeleri gerek. | Open Subtitles | اذا النسور حصلوا على اى طلقة اليوم سيحتاجون لإعطاء تصريح هنا والآن |
Sana söz veriyorum eğer bana bu iyiliği yapmazsan ilişkimiz hemen burada biter. | Open Subtitles | ولذا فاننى سوف اعدكم هذا اذا كنت لا تفعل ذلك المعروف لي ، ثم علاقتنا ستنتهى هنا والآن. |
Ama bunlar olmadan neye mal olursa olsun hemen burada durdurmalısınız. | Open Subtitles | لكن حتى ذلك الوقت، فقد مٌنحت كامل القوة لتقوم بما يلزم لإيقاف هذا هنا والآن. |
Hanımefendi, eğer burada ve şimdi benimle iş birliği yapmazsanız, bu gece kendinizi anakaradaki bir karakolun... nezarethanesinde bulabilirsiniz. | Open Subtitles | آنسة، إذا لم تتعاوني ، معي هنا والآن ربما تجدي ... نفسك داخل زنزانة الشرطة على الجزيرة الليلة |
burada ve şimdi... seninle ölmeyi istiyorum. | Open Subtitles | ..هنا والآن. أَتمنّى المَوت مَعك. |
Burada ölmek burada ve şimdi bir amaca hizmet ediyor mu? | Open Subtitles | ...الموت هنا ..هنا والآن... أي غرض يخدم؟ |
Hatta Hemen şimdi, burada aramızda olanlar bile inan bana arkadaşlarıma karşı hissettiğim şey bu değil. | Open Subtitles | حتى هنا والآن. ما يحدث بيننا أعدكِ،هذا ليس ما أشعر به تجاه أصدقائي. |
Bulamıyorum! Burada olduğunu biliyorum. şimdi burada değil. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أجدها, كانت هنا والآن ليست هنا, ولكني أعلم بأنها كانت هنا |
Şu 10 santimetreyi aşıp... Şu anda Eyalet Şampiyonluğu'nu kazanabilir. | Open Subtitles | يستطيع بلوغ الإنشات الأربعة والفوز ببطولة الولاية هنا والآن |
Dünya'yı kurtarıyor olabiliriz... - tam burada, Şu anda Binbaşı. | Open Subtitles | يحتمل أننا ننقذ الأرض هنا والآن أيها الرائد. |
Tabii beni şu an burada yere sermezsen Şu anda, olay bu dostum. | Open Subtitles | لذا سأفعل كل ما بوسعي لتحقيق ذلك ما لم تضع حداً لي هنا والآن |
Eğer ölmek istersem,burada sizlerle dövüşerek öleceğim. | Open Subtitles | ، لو أننى أريد أن أموت،فسأموت هنا والآن أحاربكم ،لو أننى أريد أن أموت |
Burası ve şimdi, önemli olan bu. | Open Subtitles | هنا والآن ، هذا ما يهم |