"هنا يكون" - Translation from Arabic to Turkish

    • burada
        
    burada gerçek bir asker, serçelerin arasında bir şahindir. Open Subtitles الجندى الحقيقى هنا يكون مثل الصقر بين العصافير
    - hristiyanlık kurucularının saldırdığı bir seviye- ...burada; 'şeylerin dokunaklılığı'na karşı bir meydan okumaya dönüşüyor;... Open Subtitles في مواجهة هجوم رجال الكنيسة 'هنا يكون تحدي الحيوانات لـ 'إثارة الأشياء
    Keşke burada arazi satın alan herkes sizin kadar aydın olabilse. Open Subtitles اتمنى لو كل واحد يشتري ارض هنا يكون مطلع
    Roger ve Emily'i burada kim buluşturdu acaba? Open Subtitles من هنا يكون علي مستوي مع مستوى روجر ايميلي؟
    Pekâlâ, o zaman, onu bir süre burada tutalım, gözümüz üstünde olsun. Open Subtitles حسناً , دعونا نبقيه هنا , يكون تحت أعيننا
    burada yediğinde veya içtiğinde, promosyon getirir ama bahşiş bırakmaz. Open Subtitles عندما يأتي للأكل و الشرب هنا, يكون ذلك بقسائم مجانية, و لا يدفع أي بقشيش
    burada çölde bulunandan daha az protein var ve protein kaynaklarının bir çoğu zehirli. Open Subtitles كمية البروتين الموجودٌ هنا أقل مِمَّا هي في الصحراء والكثير منه هنا يكون سامَّا ً
    Çünkü burada işlerin tıkır tıkır işleyeceğine inancın tam. Tabii, o da var. Open Subtitles بسبب انت تثق بكل شيء عندما تعود الى هنا يكون عظيم
    Buraya gelmek ve bu gece burada olmak için ortaklarıyla toplantısını iptal etti. Open Subtitles فصلياً اجتماعاً فوت للمجيء شركائه مع الليلة هنا يكون لأن و للبلدة
    Bu küçük dalgaları oldukça iyi tanırım inanın bana, büyük bir fırtınada burada olmak intihar etmektir. Open Subtitles أنا على علم تام بأن هذه موجات صغيرة جدا. صدقوني، في عاصفة كبيرة, التواجد هنا يكون انتحار.
    burada her şey iyilikten önce geliyor. Open Subtitles كلّ شيء يحصل هنا يكون قبل مايحدث الأمر الجيد.
    burada her şey iyilikten önce geliyor. Open Subtitles كلّ شيء يحصل هنا يكون قبل مايحدث الأمر الجيد.
    burada isteyebileceğin her şeye ulaşabilmenle ve her şeyin birkaç metre ötede olduğuyla kıyaslarsak. Open Subtitles على إعتبار أن أي شيء تريده هنا يكون في متناولك. على بعد أقل من نصف متر و في كل الأوقات تقريباً.
    Ve burada robotlar, cerraha yardımcı olabiliyorlar, çünkü küçük delikler ve sabit aletler kullanarak vücudun içine girmeleri gerekiyor ve bu aletlerin çok belirsiz bir ortamda çok hassas yapılarla etkileşime girmesi gerekiyor ve bunun güvenle yapılması lazım. TED هنا يكون الروبوت مساعدًا للجراح، لأنه يدخل إلى الجسد باستخدام فتحات صغيرة وأدوات مباشرة، هذه الأدوات تتعامل مع بنيات رقيقة للغاية في بيئة غير موثوقة، ويجب فعل ذلك بأمان.
    burada, kendi etrafına sardığın her şey belirsiz, ya sonra? Open Subtitles عندما يكون كل ماأحطته حول نفسكِ هنا يكون مشكوك فيه .
    Ayrıca, ben tek başıma burada oturup içince alkolik diyorlar... ama sen buradayken, iki kardeş takılıyoruz işte. Open Subtitles بالاضافه الى ذلك عندما اجلس في الشرفه واحتسي الكحول اكون مدمن كحول لكن عندما تكون انت هنا يكون الامر كأخوين يوطدون علاقتهم
    Ve burada bulduğum her şey benim! Open Subtitles وكل شيء اجده هنا يكون لي
    burada ne zaman birileri ölse genelde Tom Mason'ın büyük planları yüzünden oluyor. Open Subtitles يبدو ان جميع من يموت هنا يكون السبب عادة إحدى خطط (توم ماسون) الكبيرة
    burada bir bebek sadece köle olur. Open Subtitles {\pos(190,240)}هنا يكون الرضيع عبداً فقط
    Caleb burada değilse kesin heykel atölyesindedir. Open Subtitles عندما لا يكون (كايلب) هنا يكون بورشته للنحت

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more