Huntsville'de yirmi sene önce birlikte iki sene hapis yatmışlardı. | Open Subtitles | قضوا حوالي سنتين معاً .. لا أعرف منذ عشرين عام أو أكثر في هنتسفيل |
Harvey, Huntsville'deyken Walter yeni dostlar edindi. | Open Subtitles | لذا، بينماكان هارفي في هنتسفيل , اصبح لدىَ والتر بَعْض الأصدقاءِ |
Adresi aldık. Petersberg'da. Huntsville'den bir kasaba uzakta. | Open Subtitles | لديّ عنوان المصرف، إنّه في "بيتسبيرج" على بعد مدينه واحدة من "هنتسفيل" |
Ağırlaştırılmış ceza gerektiren suç için Huntsville'de 10 yıl. | Open Subtitles | قضى 10 سنين في هنتسفيل بسبب الإعتداء. |
Ama onu Huntsville'e gönderirseniz muhtemelen saldırganlaşacak çünkü işin aslı şu ki,.. | Open Subtitles | ولكنه سيصبح كذلك لو أرسلته إلى هنتسفيل |
Arabası Huntsville'de boş bir arsadaydı. | Open Subtitles | سيارته كانت متوقفه لفتره طويله- (فى (هنتسفيل |
Huntsville'e geldiği ilk gün,.. | Open Subtitles | اول يوم يصل فيه الى هنتسفيل |
Şey, geçen sene, ben bir biraz haneye tecavüzde bulunmuştum Huntsville'de. | Open Subtitles | حسناً، في السّنةِ الماضِية ... لقد قُمتً بسرقة في "هنتسفيل" عن طريق الكسر والدّخول |
Bazılarını Crockett, Huntsville'den. Çoğunu Willoughby'den. | Open Subtitles | بعضهم من (كروكيت) و (هنتسفيل) مع إنّ أغلبهم من (ولوبي) |
Yaklaşık 20 yıldır falan Huntsville Cezaevinde müdür yardımcısı. | Open Subtitles | خلال الـ20 سنة الماضية أو أكثر ، كان يعمل كمأمور مُساعد (في سجون (هنتسفيل |
Huntsville ve Birmingham görevlerini bitirdim. | Open Subtitles | {\pos(190,230)}. (قتلت الذين في (هنتسفيل) و(برمنغهام |