Biz sadece havamızı, suyumuzu ve toprağımızı zehirleyen yağ şirketlerinden vatanımızı korumaya önem veriyoruz. | Open Subtitles | نحن نسعى فقط لحماية وطننا من شركات النفط التي تسمّم هوائنا ومياهنا وأراضينا |
Yiyeceklerimizi ye, kıyafetlerimizi giy, havamızı solu, fakat bayrağımıza bağlılık yemininden rahatsız ol? | Open Subtitles | انت تأكل طعامنا تلبس ملابسنا تتنفس هوائنا لكن لايمكنك ان تحول بيننا وبين ولائنا لوطننا |
Tamam. Astım ilacın olmadan havamızı soluyamıyorsun Howard'ın da yer fıstığına alerjisi var ama yine de uzaylı olan ben oluyorum. | Open Subtitles | حسناً، أنت لا يمكنك أن تتنفس هوائنا دون مستنشق، |
havamız temizdir. Yemeğimiz çeşitlidir ve suyumuzda kafein ücretsizdir. | Open Subtitles | هوائنا نظيف ، طعامنا وفير ومياهنا خالية من الكافيين |
- Hayır. Artık kendi havamız var, hepsi bu. | Open Subtitles | كلّا، أصبحنا في هوائنا الخاص بنا الآن هذا كل شيء |
- Başımızın çaresine bakarız. - Mars havamızı çaldı. | Open Subtitles | ـ سنكون على ما يُرام ـ المريخ سرق هوائنا |
havamızı kirleten, suyumuzu zehirleyenler! | Open Subtitles | من الذى لوث هوائنا, من الذى سمم مياهنا |
Bu şekilde de insanlar havamızı daha çok isteyecek ve satışlar nerede patlayacak? | Open Subtitles | مما يجعل الناس تُريد هوائنا أكثر من الأول... ومستوى المبيعات سيصل إلى أين؟ ... |
Bizim havamızı soluyamazlar. | Open Subtitles | إذا لم يكن بمقدورهم تنفسُ هوائنا |
Dünyadasın Doktor, bizim havamızı soluyorsun, ...bizden arkadaş ediniyorsun, o bizim de Ay'ımız. | Open Subtitles | أنت تمشي على كوكبنا، يا (دكتور) و تتنفس هوائنا... تجعلنا أصدقائك، و ذلك... هو قمرك، أيضاً... |
Defol git buradan! - Bizim havamız, bizim suyumuz. | Open Subtitles | ـ ارحل من هُنا ـ هوائنا |