Tapınağa gidip listeyi bulacağım ben. Uh... Hooten, Bir sorunumuz var. | Open Subtitles | سوف أدخل إلى المعبد واحاول أيجاد الخريطة (هوتين) ، لدينا مشكلة |
Aslında senin yolculuğunu kıskanıyorum. Oh? Mr Hooten yok böyle beden | Open Subtitles | في الحقيقة ، انا أساند رحلتك أستاذنا (هوتين) بعض من الطبق |
- Beş kata daha alabilirim. - Hooten, onları satamazsın. | Open Subtitles | يُمكنني الحصول على خمسة أضعاف الثمن - لا يُمكنك بيعهم ، يا ( هوتين ) - |
Hutten geçen seneden beri banka soygunu çetesini devirmek için ekibim için çalışıyor. | Open Subtitles | (هوتين) كان يعمل لصالح فريقي على مدار العام الماضي. لنحبط عمليات السطو البنكية. |
Ayrıca Fransa CIA ofisindeki Ryan Hutten da biraz meraklanmıştı. | Open Subtitles | و (رايان هوتين ) من مكتب المخابرات الفرنسية أصبح فضوليا بعض الشئ |
Baba, neden Bay Van Houten'a boyun eğiyorsun? | Open Subtitles | اوافق على ماتطلبه ياسيدي أبي، لماذا أنت خاضع لكلام السيد هوتين فان ؟ |
Hayatta kalırsam Hooten bir daha seninle konuşmayacağım. | Open Subtitles | (أذا خرجت حية ، (هوتين لن أتكلم معك مرة أخرى |
Hayı, Hooten kendisi için çalışıyordu. Hırsızlık yapmasını istemedim. | Open Subtitles | كلا ، ( هوتين ) يعملُ لنفسه ، لم أكن قط لإوافق على السرقة |
Hey! Bunu alabilir miyim? Hooten için bir şeyler hakkediyorum, tabiki | Open Subtitles | يا أنت ، هل يُمكنني الحظي بهذه ، أنا أستحق شيئاً لقتلي ( هوتين ) بالتأكيد |
Hooten lütfen bedeni almasına izin vermemeliyiz, | Open Subtitles | أرجوكَ يا ( هوتين ) لا يُمكننا أن ندعه يأخذ الجسد |
- Hooten, bir sorunumuz var. - Çayı zehirliymiş. | Open Subtitles | لدينا مُشكلةً يا ( هوتين ) - لقد قامت بتسميمِ الشاي - |
Uh, Öncelikle bana Alex diyebilirsin, Bu Hooten. | Open Subtitles | أولاً، من فضلكِ أدعيني (أليكس)، هذا (هوتين) |
Kapila bunu Mr Hooten'ın geri döneceğinden emin olması için yaptı. | Open Subtitles | (كابيلا) تأكدت بأن الأستاذ (هوتين) سوف يعود |
Hooten, o yüz yaşında! | Open Subtitles | هوتين ، أنها بعمر المئة |
Mr Hooten Kapila'nın ne zaman uyanmaya teşrif edeceğini soruyordu. | Open Subtitles | الأستاذ (هوتين) يتسائل متى (كابيلا) سوف تستيقظ |
FBI'dan geliyoruz bayan. John Hutten'u arıyoruz. | Open Subtitles | مكتب التحقيقات الفيدرالي، يا سيدتي، نبحث عن (جون هوتين). |
Bu Hutten. Bilek monitörü takıyor. | Open Subtitles | هذا (هوتين)، أنه يرتدي جهاز تعقب في كاحله |
Miller'ın ekibiyle konuştum Hutten'ın 14 saattir evden ayrılmadığını söyledi. | Open Subtitles | لقد قمت بفحص وحدة (ميلر) وقالو أن (هوتين) لم يغادر المنزل خلال 14 ساعة. |
Bir mahalle bakkalı Hutten'ı 20 dakika önce görmüş. | Open Subtitles | وشاهد أحد المستأجرين (هوتين) منذ عشرين دقيقة. |
Metresi geçen perşembe San Jose'deyken Hutten'ın ziyaret etiğini söyledi Ardiles'in öldüğü gün de. | Open Subtitles | اللغز هنا إنها قامت بزيارة (هوتين) يوم الأربعاء الماضي، قي سان خوسيه في نفس الليلة التي قتل فيها (أرديليس). |
Kirk Van Houten, senden hoşlanmıyorum ama sana saygı duyuyorum. | Open Subtitles | كيرك فان هوتين) , أنت لا تعجبنى) لكن أنا أحترمك |