Egzotik çay takıntısı mı yoksa kadehlerce tek malt içebilmesi mi? | Open Subtitles | هوسها بأنواع الشاي الغريبة أو قدرتها على شرب حبات الشعير المنفردة. |
Sydney'nin hayatı da normal. Yani, normal sayılır. Banka takıntısı hariç. | Open Subtitles | حياة سيدنى طبيعية,خارج نطاق هوسها بالمصرف. |
Tüm planların onun bana olan takıntısı yüzünden suya düştü. | Open Subtitles | جميع خططك قد عُرقلت في سبيل هوسها بمطاردتي |
Onun yeni takıntısı sensin biliyorsun, değil mi? | Open Subtitles | أنت هوسها الجديد، هل تعلم ذلك؟ |
İntikam takıntısı olan birini manipule etmek kolaydır. | Open Subtitles | هوسها الشخصيّ بالثأر يسهل التلاعب به |
Eve dönme takıntısı, birazcık fazla, değil mi? | Open Subtitles | هوسها بالعودة للمنزل... زائد قليلا، ألا تعتقد ذلك ؟ |
Hilbert 1900'de problemi ortaya attığından beri julia'nın takıntısı pek çok başka matematikçi tarafından da paylaşıldı. | Open Subtitles | شاطرت (جوليا) هوسها مع علماء رياضيات كثر منذ أن طرح (هيلبيرت) المسألة سنة 1900. |
Liam'a olan takıntısı ne olacak? | Open Subtitles | ماذا عن هوسها بليام؟ |
Yalnızca işte o kariyer takıntısı olayı. | Open Subtitles | هوسها الكامل بالمهنة |
Yiyecek takıntısı hemen yok olacak bir şey değildir. | Open Subtitles | هوسها بالطعام |
- O harika sesi prenses dövmesi şamdanlara ve Costco'ya olan takıntısı bir de şamdanlar ve Costco'dan başka bir şeyden bahsetmemesi. | Open Subtitles | ... وشامها الصغير على شكل أميرة هوسها في حب الشموع (هوسها في حب (كوستكو ( سوبرماركت ضخم جدًا ) عدم تمكنها في الحديث عن أي موضوع |