"هولسي" - Translation from Arabic to Turkish

    • Halsey
        
    • Hulce
        
    Bence doktor Halsey bunu anlayacaktır. Open Subtitles حَسناً، أعتقد الدّكتور هولسي فقط قَدْ يَفْهمُ.
    Halsey'nin kalbinin neden atmadığını bilmek istiyorum. Open Subtitles أُريدُ ان اعلم لماذا قلب هولسي يعمل بسرعه هكذا
    Nişanlımı tanıştırayım, Megan Halsey. Open Subtitles هَلْ لي أَنْ اقدم خطيبَي، مايجن هولسي.
    Halsey içeri girdi ve şu şeyi eline geçirdi. Open Subtitles رأيت، جاءَ هولسي هنا و امسك فينا... ذلكالشيءِ.
    Birisi içini toprakla doldurmuş ve Jenny Hulce isminde mezat taşı bırakmış. Open Subtitles ملأها أحدهم بالقذارة و وضع فيها بلاطة ضريح من أجل (جيني هولسي)
    Dekan Halsey'nin ne bildiği umrumda değil. Open Subtitles - أنا لا اهتم بذلك دين هولسي knows.
    Oturun bayan Halsey. Open Subtitles إجلسْ، انسة هولسي.
    Bu dekan Halsey, efendim. Open Subtitles ذلك هو دين هولسي.
    Grace Andrews ve Jim Halsey. Open Subtitles غريس أندروز وجيم هولسي
    Elizabeth Halsey? Elizabeth? Oradamı? Open Subtitles نعم (إليزابيث) هل (إليزابيث هولسي) هنا ؟
    -Merhaba benim adım Elizabeth Halsey. -Sorusu olan? Open Subtitles مرحباً إسمي (إليزابيث هولسي) هل من أسئلة ؟
    - Affedersiniz Bayan Halsey. Merhaba ben Morgan'nın babasıyım Open Subtitles معذرة يا آنسة (هولسي) مرحباً أنا والد (مورجان)
    Bayan Halsey yılbaşını bizle geçirmek istermisiniz? Open Subtitles -لذا -آنسة (هولسي ) هل تريدين أن تأتي لتقضي العيد معنا؟
    Büyük alkışlarınız ... Elizabeth Halsey için. Open Subtitles أريد من الجميع أن يصفق لـ (إليزابيث هولسي)
    Yüzbaşı, bu Onbaşı Leon Halsey. Open Subtitles أيّها القائد، هذا العريف (ليون هولسي)
    Bayan Halsey, Benim okuldan Garrett. - O Garrett. Open Subtitles آنسة (هولسي) إنه أنا (جاريت) من المدرسة
    Bayan... Halsey Open Subtitles الآنسة هولسي.
    Ben Jim Halsey. Open Subtitles اسمي جيم هولسي
    Elizabeth Halsey. Open Subtitles (إليزابيث هولسي)
    Dövmeyi yönetmen yardımcısı Jenny Hulce anısına yaptırdı. Open Subtitles يعتبر وشمه إجلالاً لمساعدة المخرج التي تدعى (جيني هولسي)
    Jordan çekimi geç saatlere yapmasaydı Jenny Hulce hayatta olurdu diyor. Open Subtitles يقول (كيل) "لظلت (جيني هولسي) على قيد الحياة" ما لم يتسبب (جوردان) بتصوير العرض في وقت متأخر"

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more