Kimlik doğrulama için bütün hastane personelini 4. kata çıkarmam söylendi. | Open Subtitles | لحظة، قيل لي أن أجلب كل الموظفين للطابق الرابع لفحص هوياتهم. |
Umarım Kimlik fotoğrafları arkadan, sağ kulaklarının olduğu taraftan çekilmiştir. | Open Subtitles | لنأمل أن تكون صور هوياتهم ملتقطة من خلف أذنهم اليمنى |
İstisnasız herkesin kimliğini takmasını istiyorum. | Open Subtitles | اريد من كل الاشخاص ارتداء هوياتهم ، دون استثناءات |
kimliğini öğrenemeyeceğimizi sandığımız birkaç kayıpta bize yardımcı olmuştunuz. | Open Subtitles | لقد ساعدتنا مع بعض الضحايا الذين كنا نظن بأننا لن نقدر على تحديد هوياتهم أبدأً |
Öğrencilerimiz sınıflarımıza girdiğinde kimliklerini de getiriyorlar. | TED | عندما يدخل طلابنا إلى الفصول الدراسية، يحضرون هوياتهم معهم. |
Ayrı kimliklerinin altında bütün hayvanların bir olması şeklindeki eski anlayış, benim için güçlü bir esin kaynağı olmuştur. | TED | إن الفهم القديم الذي قلل من قدر هوياتهم المنفصلة، كل الحيوانات واحد، قد كان إلهامًا قويًا بالنسبة لي. |
Onlar yapmayı sevdikleri kim olduklarını yansıtan bu alanları yarattılar. | TED | لذا صنعوا هذه الفسحات ليعكسوا ما يحبون فعله وليعكسوا هوياتهم. |
Kimlik tespiti için şahsi eşyalarına bakmamız gerek. | Open Subtitles | هل لي بالقليل منها؟ يجب أن نستخرج متعلقاتهم الشخصية لكي نتعرف على هوياتهم. |
Hepsi 90'lardaki Kimlik hırsızlığı kurbanlarıymış. | Open Subtitles | وقد تبين أن كل هؤلاء الاشخاص كانوا ضحايا سرقة هوياتهم عام1990 |
Herkes, Kimlik bilgileri ortaya çıktığından beri bilgi göndermeye korkuyor. | Open Subtitles | الجميع كانوا خائفين من ارسال أي شيء لها منذ أن تم عرض هوياتهم. |
Kimlik tespiti yapıp ifadeleri alalım. | Open Subtitles | لايريدونَ منا رؤية هوياتهم ولا تصاريحهم إذا لم استطع إحتواء موقعِ جريمة |
Kimlik tespitleri yapılıp, tekrar gömülmeliler. | Open Subtitles | يجب ان تحدد هوياتهم و يعاد دفنهم |
Onlara, insanoğlunun kimliğini saklamak için neden maske veya tüyler taktığını merak ettiğimi söyledim. | Open Subtitles | فقلت لهم وظللت أتساءل لماذا الناس يضعون الأقنعة أو الريش ليخفون به هوياتهم? |
Gidip birisinin boynuna bayıltıcı tabancan ile ateş edip sonra da kimliğini çalacaksın, değil mi? | Open Subtitles | عليك أن تحقن مهدئا للأعصاب في أعناق البعض وتسرق هوياتهم |
Kyle, ben herkesin kimliğini alırken sen de gider ve içeriye bakar mısın? | Open Subtitles | كايل، لماذا لاندخل لنفتش المنزل الى حين احصل على هوياتهم الشخصية |
Her yaştan ve kültürden insanın kendi kimliklerini bir çeşit hikâye şeklinde oluşturduğu görülmektedir. | TED | تشير الشواهد إلى أن البشر من جميع الأعمار ومن كل الثقافات يخلقون هوياتهم في صورة روائية نوعاً ما. |
Kuzey Koreliler'in kimliklerini saklamak zorunda olmaları ve hayatta kalmak için bu kadar uğraş vermeleri çok korkunç bir şeydi. | TED | ومن المحزن أن يضطر الكوريين الشماليين لإخفاء هوياتهم ويناضلوا بشدة لمجرد النجاة. |
DNA'ları döllenmeyle sonuçlanan tüm sperm donörleriyle kimliklerinin kamuya açılabileceklerini söylemek için iletişime geçiyoruz. | Open Subtitles | نحنُ نتصلُ بكلِ متبرعٍ بالحيواناتِ المنويةِ والذين نتجَ عن تبرعهم حملٌ ناجِح لإخبارهمْ بأنَّ هوياتهم قد تظهرُ للعلن |
Onları korumanın tek yolu buranın kapısından dışarı çıktıkları vakit kimliklerinin ifşa olmamasından geçiyor. | Open Subtitles | والطريقة الوحيدة التي أستطيع حمايتهم بها هي ضمان أنه ما إن يخرجوا من هذه البوابات ستتم حماية سرية هوياتهم أيضاً |
Şimdi kim olduklarını bildiğimize göre, onları öldürelim! | Open Subtitles | الآن ، لأننا نعرف هوياتهم ، لم لا نقتلهم |
Her biri hakkında yazdım, kim olduklarını, hayatlarındaki insanları nasıl etkilediklerini. | Open Subtitles | وكتبت عن كل واحد منهم عن هوياتهم وكيف كانوا يتعاملون مع الأشخاص في حياتهم |
Yanlış anlaşıldılar. Sonuçta, oldukları şey yüzünden yanarak öldüler. | Open Subtitles | ومُساء فهمهم، وأخيرًا قُتلوا حرقًا بسبب هوياتهم. |
Dikkat çekmeden duracaklar, özellikle de kimlikleri kara kutudan silindikten sonra. | Open Subtitles | إنهم سيهتمون بالتواري عن الأنظار خاصة بعد محو هوياتهم من الصندوق |
Siyahi gençlerimiz okulları onlara kontrol edilmeleri gerektiği, başarılı olmaları için kişiliklerini evde bırakmaları gerektiği mesajını gönderdiklerinde çok büyük bir bedel ödüyorlar. | TED | يدفعُ شبابنا من غير ذوي البشرة البيضاء ثمنًا باهظًا عندما ترسلُ إليهم مدارسهم رسالة بأنه يجب عليهم السيطرة على أنفسهم، وأنه ينبغي عليهم ترك هوياتهم في البيت من أجل النجاح. |