Onu bilmek istiyorum zaten, yani senin, onun kimliğini nasıl çaldığını bulman gerekiyor. O adamlar kimdi peki? | Open Subtitles | ذلك ما أريدُ أن أعلم، مما يعني أنّكَ تحتاج لأن تكتشف كيف سرق هويّتها. |
Onun kimliğini, yasadışı bir şey yapmak için çaldı, öyle değil mi? | Open Subtitles | إنّه يستخدم هويّتها كغطاءٍ لنشاطه الإجراميّ، صحيح؟ |
Belki de bu yüzden Makine numarasını tekrar göndermiştir. kimliğini değiştirmeden önce. | Open Subtitles | ربّما هذا هُو السبب وراء قيام الآلة بإرسال رقمها ثانية، قبلما تُغيّر هويّتها الحاليّة. |
Söyleyebileceğimiz en iyi şey, eve dönüşü sırasında ordu Kimliği çalınmış ve bunu yapan kimse yeni bir kimlik yaratmak için kullanılmış. | Open Subtitles | أفضل مايكننا تخمينه أنهفيمكانماأثناءالعودة، تمت سرقة هويّتها العسكرية. ثمّ إستخدامها لصنع بطاقة هويّة جديدة. |
Ama Kimliği okumanın yolu yok. etiket | Open Subtitles | لكن من المستحيل أن تقرأ المكتوب على بطاقة هويّتها |
Teddy Farrow Koleksiyonu. Eğer onun modellerinden biriyse kim olduğunu teşhis eder belki. | Open Subtitles | حسناً، لو كانت إحدى عارضات أزيائه، لعلّ بإمكانه تعيين هويّتها لنا. |
DNA testi yaparsak kim olduğunu bulabilir ve nerede kaybolduğuna dair bilgi sahibi olabiliriz. | Open Subtitles | إن فحصنا الحمضَ النوويّ، فقد نتمكّن من معرفةِ هويّتها و نستخدم ذلك لمعرفةِ من أين اختفتْ |
Çantası. Cebi. Üstünde ehliyet ya da bir çeşit kimlik taşıyordur. | Open Subtitles | إنّها تحملُ بالتأكيد شيئاً ما يُثبتُ هويّتها ، رُخصةُ قيادَة ، أو حتّى شيئاً آخرَ في حقيبتَها |
Eminim kimliğini değiştirdiği sıklıkla ikametini de değiştiriyordur. | Open Subtitles | سأراهن أنّها تُغيّر مكان إقامتها بشكل مُعتاد كما تُغيّر هويّتها. |
- Ya yeni kimliğini kabul etmezse? | Open Subtitles | ماذا لو لم تصمد هويّتها الجديدة؟ |
Medikal bilekliğinden kimliğini bulduk. | Open Subtitles | إسوارة تحذيرها الطبّي أعطتنا هويّتها. |
O kızın kimliğini çaldın. Kendimi korumak için. | Open Subtitles | لقد سرقتِ هويّتها |
Asıl kimliğini saklamada çok başarılı olduğundan aksini kanıtlayamıyoruz. | Open Subtitles | وبسبب براعتها في إخفاء هويّتها{\pos(192,230)} الحقيقيّة، لا يمكننا إثبات خلاف ذلك |
Yalnız biliyorsun, Sophie kimliğini mantar hippisiyle birlikte yaktı. | Open Subtitles | لكنّك تعرف أنّ (صوفي) حرقت هويّتها بخدعة هيبيّة الكمأة. |
Kimliği belirlendiği gibi gidip uyuşturucudan dolayı sabıkası olup olmadığına ve yerel rehabilitasyon merkezlerine bakmanı istiyorum. | Open Subtitles | حالما يقوم الطبيب الشرعي بتحديد هويّتها أريدك أن تذهب وترى إذا كان لديها أي إعتقالات بسبب المخدرات ، وتحقق من مراكز إعادة التأهيل المحلية |
İçeride bekleyin. Bu onun Kimliği değil. | Open Subtitles | هذه ليست هويّتها. |
Ama Kimliği yok ediliyor. | Open Subtitles | لكنّ هويّتها مُدمَّرة. |
6 saat içinde bu haberlerde olacak. O zaman da kızın kim olduğunu öğrenecekler. | Open Subtitles | ذلك سينتشر في كافّة القنوات الإخباريّة، وعندئذٍ سيعلمون هويّتها. |
Onun kim olduğunu bulmaya çalışıyordum. Belki de tehdidi bulmama yardımcı olabilir. | Open Subtitles | لقد كنتُ أعمل على كشفِ هويّتها الحقيقيّة. |
Daha çok unutulmuş diyelim ta ki kim olduğunu hatırlatana dek. | Open Subtitles | بالأحرى، نسيتها إلى أنْ ساعدتُها على تذكّر هويّتها |
Hâline bakılırsa birkaç kez okumuş ki bu kadın oluşunu yanında kimlik arayışında olan biri olduğu anlamına geliyor. | Open Subtitles | ممّا يعني أنّها امرأة على الجانب الآخر من البحث عن هويّتها. |
Az önce retinal kimlik taraması aktif oldu. Şu an hastanede. | Open Subtitles | تحديد هويّتها عن طريق شبكيّة عينها نَشِط، إنّها بالمشفى. |