Ancak, öğrendiğim şey tasarladığım şeyden daha önemli olan onu tasarlarken takındığım tavırdır. | TED | ومع ذلك، ما تعلمته كان ما هو أكثر أهمية من الشيء الفعلي الذي صممته هو موقف لدي اتخذت في حين تفعل هذا. |
daha önemli bir diğer fark ise karbon atomları arasındaki bağın türüdür. | TED | فرق آخر هو أكثر أهمية وهو نوع الرابطة بين ذرات الكربون |
Tabii ki aşk hindi sandviçinizden daha önemli, peki barınağınızdan da mı önemli? | TED | بالتأكيد، الحب أكثر أهمية من شطيرتك المفضلة لكن، هل هو أكثر أهمية من المسكن؟ |
En önemli şey aynı anda iki girişimin birden aynı olmayacağının farkında olmanızdır. | Open Subtitles | ما هو أكثر أهمية هو أن تدركوا أنه لا توجد محاولتين متشابهتين. |
Harcanabilir olduğumuzu en başından beri biliyorduk. Hiç kimse davadan önemli olamaz. | Open Subtitles | ،جميعا يعرف بأننا لسنا بغنى عنه لا وجود لمن هو أكثر أهمية من هذه القضية |
Baban için ailenin şerefi kendi çocuğundan daha önemlidir. | Open Subtitles | إلى والدك، شرف العائلة هو أكثر أهمية من الطفل بنفسه. |
Ama aslında, ortaya konan şeyi hatırlamaktan daha önemli olan şey düşünmek, idealler iyi mi? | TED | ولكن بالحقيقة ما هو أكثر أهمية من تذكر ما تم تعديله هو التفكير، هل المُثُل جيدون.؟ |
Yıldönümünüzden daha önemli hiçbir şey yoktur. | Open Subtitles | ليس هناك ما هو أكثر أهمية من عيد زواجكما |
daha önemli mesele ise, Londra'da aldığınız kararlardır. | Open Subtitles | ما هو أكثر أهمية هي القرارات التي اتّخذتموها في لندن |
Bunu söyleyen sensin.Onu vereceği kişi onun için şartlı tahliye ihtimalinden daha önemli. | Open Subtitles | أنت من يقول أنه أعطاها لشخص ، أيا كان هذا الشخص هو أكثر أهمية من احتمال الإفراج المشروط |
Hiçbir şey çocuklarımdan daha önemli değildir. | Open Subtitles | ليس هناك ما هو أكثر أهمية بالنسبة لي من الأولاد. |
Özel hayatında ya da iş hayatında hayatımın geri kalanını işlemediğim bir suç yüzünden hapiste geçirecek olmamdan daha önemli bir şey varsa bunu seni tutmaya karar verirken söylemiş olmanı tercih ederdim. | Open Subtitles | إذا هناك شيء آخر يحدث في حياتك الشخصية أو المهنية الذي هو أكثر أهمية |
- Bugün ona birşeyler oldu. - Hiçbir şey bundan daha önemli olamaz. | Open Subtitles | ــ هُناك أشياء حدثت اليوم ــ ليس هناك ما هو أكثر أهمية من هذهِ |
Yine de şaşırtıcı bir şekilde, En önemli şey için çok az zaman harcıyoruz: zihnimizin çalışma şekli. Bu da, tekrar ediyorum, deneyimimizin niteliğini belirleyen nihai şeydir. | TED | ومع ذلك نقضى وقت قليل فى الإهتمام بما هو أكثر أهمية : كيفية عمل عقلنا . الذى هو , مرة أخري , أهم الأشياء التى تحدد مدى كفاءة خبراتنا. |
Ve şimdi, asıl yapılması gereken öğretmenleri daha fazla eğitmek veya katılımlarını kontrol etmek değil, onlara En önemli olan şeyin sınıfa dönmek ve öğretmek olduğunu söylemek. | TED | والآن، ما نحتاج إليه فعلاً ليس في الواقع تدريباً إضافياً للمعلمين أو مراقبة حضورهم ولكن أن نخبرهم أن ما هو أكثر أهمية هو أن يعودوا إلى داخل الفصول الدراسية ويقوموا بالتدريس. |
önemli olan şeyi engelliyor ve önüne geçiyorsa öyle. | Open Subtitles | إن إعترض الطريق و أخذ مكان ما هو أكثر أهمية, فحينها أجل, |
Hiçbir şey senden önemli olamaz. | Open Subtitles | ليس هناك ما هو أكثر أهمية منكِ. |
Genellikle söylenmeyen şeyler daha önemlidir. | Open Subtitles | غالباً ما لا يقال هو أكثر أهمية |
Ne daha önemlidir. | Open Subtitles | ما هو أكثر أهمية. |