"هو أنكِ" - Translation from Arabic to Turkish

    • senin
        
    • olman
        
    • şey
        
    Asıl korktuğu onun hastalığıyla bu kadar ilgilendiğin için senin de donup kalmış olmandı. Open Subtitles ما كانت خائفة منه هو أنكِ تحملتِ الكثير إلى أنكِ تصلبتِ أيضاً
    Makul olabiliyorsam bunun sebebi senin burada olman ve evimi bir yuva haline getirmen. Open Subtitles والسبب الوحيد الذي يجعلني عاقلة هو أنكِ هنا تجعلين بيتي يبدو كبيت
    Evet, senden öğrendiğim tek güzel şey, senin gibi bir anne olmak istemeyeceğim. Open Subtitles أجل ، أتعرفين الشئ الوحيد الذي أستفدته منكِ هو أنكِ أكبر مثال علي الأم التي لا اريد أنم أكون مثلها
    Önemli olan, atlatmış olman. Bu da iyi bir ilk adım. Open Subtitles الشيئ المهم هو أنكِ فعلتها إنها أول خطوة جيدة
    Önemli olan seneye dönecek olman. Open Subtitles الشيء المهم هو أنكِ سوف تعودين السنة القادمة
    bunun ortaya çıkmasına engel olmak için bu kadar çaba sarf ediyor olmanın tek nedeni... henüz kızına da söylememiş olman. Open Subtitles الشئ الوحيد الذي يجعلكِ مصممة هكذا على أن تظهر الحقيقة هكذا عندما تكون في حالة ضرورية هكذا هو أنكِ لم تخبريها أيضاً
    Ondan ayrılmanda ki asıl sebebin ona ...hiç bir şey söylemek istemeyişin sanmıştım. Open Subtitles ظننتُ أن السبب في فسخ العلاقة معه هو أنكِ لا تريدين إخباره بالحقيقة
    Olan şu: senin kaçık bir yabani hayvanı dairemize sokman. Open Subtitles ـ الذي حدث هو أنكِ تركتِ حيوان بري غريب الأطوار داخل شقتنا ..
    Seninle ilgili en iyi şey, senin çocuksu olman ve etrafını pis görmeyecek kadar saf olman. Open Subtitles إن أفضل شيء بكِ ..هو أنكِ طفولية للغاية وطاهرة لدرجة أنكِ .لا ترين القذارة التي حولك
    senin kurtulmanın tek nedeni ise acınacak durumlara düşerek... acınası bir adama karşı kadınsı cazibeni kullanmandı. Open Subtitles وسبب أنكِ لم تأخذيها هو أنكِ استخدمت بكل تفاهة أنوثتك على رجل تافه
    Onları izlememin tek sebebi, senin istemen, benim de seks yapmak istememdi. Open Subtitles السبب الوحيد لدخولي إليها هو أنكِ كنتِ تريدين مشاهدتها أما أنا فكنتُ أريد ممارسة الجنس
    Bu senin benim seçilmemi görmek istemenle mi ilgili? Open Subtitles لكن على أية حال ليس محور الموضوع محور الموضوع هو أنكِ تريدين رؤيتي منتخباًً؟
    Ama ben senin istediğini elde edebileceğini görüyorum. Open Subtitles لكن ما أتنبأ به هو أنكِ قد تحصلين على كل ما ترغبين به..
    Ama asıl sebep,bunu yapabilecek olman. Open Subtitles ولكن السبب الحقيقي هو أنكِ تستطيعين مساعدته حسناً
    Ve yalın ayak olmasının tek sebebi aptal ayakkabısını elinde tutamamış olman. Open Subtitles هذا موضّح في الاسم والسبب الوحيد في أنها حافية هو أنكِ لم تحافظي على حذاؤها
    Yakında öleceğim ve en büyük pişmanlığım beni kollarında uyuduğun baban olarak değil de kötü bir adam olarak hatırlayacak olman. Open Subtitles سأموت قريباً وندمي الأكبر هو أنكِ سوف تتذكريني على تلك الهيئة وليس الوالد الشاب الذي كان يحتضنك بين ذراعيه
    Önemli olan tek şey, hayatta olman. Open Subtitles الشىء الوحيد الهام هو أنكِ حية
    şey... Demek istediğim şu ki siz bana her zaman iyi davrandınız. Open Subtitles ما أريد قوله هو أنكِ كنتِ مهذبة معى على الدوام
    Bana verdiğiniz tek şey her ne pahasına olursa olsun bir tren yakalamanız gerektiğini anlamamdır. Open Subtitles الشيء الوحيد الذي تخبرين به للفهم، هو أنكِ يجب عليك.. أن تركبين القطار بأي ثمن.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more