Bana göre bu yolculuk Doug Dietz'e benziyor. Doug Dietz teknik bir adam. | TED | بالنسبة لي، تبدو تلك الرحلة مثل دوغ ديتز. دوغ ديتز هو شخص تقنيّ. |
Karanlıkta bir başına oturan, bağıra bağıra gevelen üşütük bir adam görüyorum. | Open Subtitles | كل ما أراه هو شخص يجلس وحيدًا في الظلام يتحدث كشخص مجنون.. |
Şimdi göreceğin şey, dayanılmaz bir acıya maruz kalan bir insan olacak. | Open Subtitles | ماأنت بصدد رؤيته هو شخص تعرض إلى عذاب لايحتمل |
Eğer Kira yanlışlıkla bu gücü almış biriyse gerçekten şanssız bir insan. | Open Subtitles | لو كان كيرا إنسان طبيعي الذي اكتسب تلك القوة هو شخص سيء الحظ جداً |
- Ne bileyim belki de onu kötülemeye çalışan biridir. | Open Subtitles | لا أعلم , ربما هو شخص ما يحاول أن يشتتها |
İsa'nın, hakkında daha çok şey öğrenmek istediğim birisi olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | أعتقد بأن سيد المسيح هو شخص أود أن أعرف عنه المزيد |
Bir CEO’nun görevi, bölgeler arası farklı bağlantılar bulmaktır. R&D’ye bakarsınız ve orada iki ilgi alanının birleştiği insan görürsünüz. bu kişi bağlanabileceğiniz önemli bir kişidir. | TED | وجزء من تحدي الرئيس التنفيذي هو العثور على اتصالات عبر المناطق، وهكذا قد تبدو في البحث والتطوير وهنا ترى شخص واحد يعبر المنطقتين مكان الاهتمام ، و هو شخص مهم مشاركته. |
Benim kadar işin içinde değil. Bak,sadece prova yapıcak birine ihtiyacım var sadece bir kaç haftalık | Open Subtitles | أنظر كل الذي أريده هو شخص يا بريت يتدرب معي فقط لمده أسبوعين |
Eğer kadınların sevdiği tek şey varsa, o da hava atmasını bilen adamdır. | Open Subtitles | إن كان هناك شيئ واحد تحبه النساء هو شخص يعرف كيف يثيرها |
Henry tatlım ucube çok özel biri demek. | Open Subtitles | غريب الأطوار هو شخص مميز جدا هنري, حبيبي |
Orada biri mi var? - Lois! | Open Subtitles | هو شخص هناك؟ |
Bir kahraman insanüstü güçlere sahiptir fakat aynı zamanda acı çekecek olan kişidir. | Open Subtitles | فالبطل هو شخص لديه قوى جسمانية خارقة ولكن فى نفس الوقت هو شخص سيُعانى كثيراً |
Karanlıkta bir başına oturan, bağıra bağıra gevelen üşütük bir adam görüyorum. | Open Subtitles | كل ما أراه هو شخص يجلس وحيدًا في الظلام يتحدث كشخص مجنون.. |
Gerçek bir adam yani, uyduruk değil. | Open Subtitles | ماذا؟ إذن هو شخص حقيقي؟ وليس شيئاً خيالياً |
bir adam düşünün, gidip aşkın gerçekliği arayan. | Open Subtitles | ها هو شخص ما كان قد ذهب للبحث عن نوع ما من الاتصال الواقعى |
Hedef kişi, ailesiyle ilişkisini kesmiş ve yeni rahmetli olmuş yaşlı bir insan. | Open Subtitles | الهدف حاليا هو شخص مسن متوفي الذي فقد الاتصال بأهله |
Öyle bir şey yok. O iyi, düzgün bir insan. | Open Subtitles | لا هو ليس مدمن ,وليس لديه اى مشكلة فى الواقع هو شخص جميل و مؤدب |
Uzman dedikleri tek bir kitap okumuş bir insan. | Open Subtitles | الخبير هو شخص قرأ كتاباً واحداً. أنا متأكدة أنه يمكن أن أجد |
Bu zamanda dönüş bileti alan da kesinlikle iyimser biridir. | Open Subtitles | أي شخص يشتري تذكرة عودة هذه الأيام هو شخص متفائل حُكماً |
Edward şefkatli biridir. Kuruşsuz kadınlar böyle tipleri avlarlar. | Open Subtitles | يا عزيزتي سيدة داشوود، أدوارد هو شخص عطوف المرأة التي لا تملك المال تستغل هذا النوع من الرجال |
Adını bilmiyor ama beraber çalıştığı birisi olduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | لا يَعْرفُ اسمَه لكن يَعتقدُ هو شخص ما تَعْملُ مَع. |
Şimdi bu kişi yaşından çok daha genç gösteren biri mi? | TED | فهل هو شخص يبدو أصغر من سنه الفعلي؟ |
İlk dönem senatörlüğün için yanında deneyimli ve sadık birine ihtiyacın var. | Open Subtitles | لكن ما تحتاج اليه كونك اول عضو لمجلس الشيوخ هو شخص من ذوي الخبره شخص موالي لنا |
Kıyak adamdır. Şimdi kavgalıyız. | Open Subtitles | هو شخص رائع ولكننا في خصام حاليا |
Bunu kendin söylemiştin. Ucube çok özel biri demek. | Open Subtitles | غريب الأطوار هو شخص مميز للغاية |
Orada biri var mı? | Open Subtitles | هو شخص هناك؟ |
Baba, seni önemseyen ve hayatın boyunca yanında olan kişidir. | Open Subtitles | نوعا ما لكن الأب هو شخص يعتني بك |