"هو شخص" - Translation from Arabic to Turkish

    • bir adam
        
    • bir insan
        
    • biridir
        
    • birisi olduğunu
        
    • bu kişi
        
    • birine
        
    • adamdır
        
    • biri demek
        
    • Orada biri
        
    • olan kişidir
        
    Bana göre bu yolculuk Doug Dietz'e benziyor. Doug Dietz teknik bir adam. TED بالنسبة لي، تبدو تلك الرحلة مثل دوغ ديتز. دوغ ديتز هو شخص تقنيّ.
    Karanlıkta bir başına oturan, bağıra bağıra gevelen üşütük bir adam görüyorum. Open Subtitles كل ما أراه هو شخص يجلس وحيدًا في الظلام يتحدث كشخص مجنون..
    Şimdi göreceğin şey, dayanılmaz bir acıya maruz kalan bir insan olacak. Open Subtitles ماأنت بصدد رؤيته هو شخص تعرض إلى عذاب لايحتمل
    Eğer Kira yanlışlıkla bu gücü almış biriyse gerçekten şanssız bir insan. Open Subtitles لو كان كيرا إنسان طبيعي الذي اكتسب تلك القوة هو شخص سيء الحظ جداً
    - Ne bileyim belki de onu kötülemeye çalışan biridir. Open Subtitles لا أعلم , ربما هو شخص ما يحاول أن يشتتها
    İsa'nın, hakkında daha çok şey öğrenmek istediğim birisi olduğunu düşünüyorum. Open Subtitles أعتقد بأن سيد المسيح هو شخص أود أن أعرف عنه المزيد
    Bir CEO’nun görevi, bölgeler arası farklı bağlantılar bulmaktır. R&D’ye bakarsınız ve orada iki ilgi alanının birleştiği insan görürsünüz. bu kişi bağlanabileceğiniz önemli bir kişidir. TED وجزء من تحدي الرئيس التنفيذي هو العثور على اتصالات عبر المناطق، وهكذا قد تبدو في البحث والتطوير وهنا ترى شخص واحد يعبر المنطقتين مكان الاهتمام ، و هو شخص مهم مشاركته.
    Benim kadar işin içinde değil. Bak,sadece prova yapıcak birine ihtiyacım var sadece bir kaç haftalık Open Subtitles أنظر كل الذي أريده هو شخص يا بريت يتدرب معي فقط لمده أسبوعين
    Eğer kadınların sevdiği tek şey varsa, o da hava atmasını bilen adamdır. Open Subtitles إن كان هناك شيئ واحد تحبه النساء هو شخص يعرف كيف يثيرها
    Henry tatlım ucube çok özel biri demek. Open Subtitles غريب الأطوار هو شخص مميز جدا هنري, حبيبي
    Orada biri mi var? - Lois! Open Subtitles هو شخص هناك؟
    Bir kahraman insanüstü güçlere sahiptir fakat aynı zamanda acı çekecek olan kişidir. Open Subtitles فالبطل هو شخص لديه قوى جسمانية خارقة ولكن فى نفس الوقت هو شخص سيُعانى كثيراً
    Karanlıkta bir başına oturan, bağıra bağıra gevelen üşütük bir adam görüyorum. Open Subtitles كل ما أراه هو شخص يجلس وحيدًا في الظلام يتحدث كشخص مجنون..
    Gerçek bir adam yani, uyduruk değil. Open Subtitles ماذا؟ إذن هو شخص حقيقي؟ وليس شيئاً خيالياً
    bir adam düşünün, gidip aşkın gerçekliği arayan. Open Subtitles ها هو شخص ما كان قد ذهب للبحث عن نوع ما من الاتصال الواقعى
    Hedef kişi, ailesiyle ilişkisini kesmiş ve yeni rahmetli olmuş yaşlı bir insan. Open Subtitles الهدف حاليا هو شخص مسن متوفي الذي فقد الاتصال بأهله
    Öyle bir şey yok. O iyi, düzgün bir insan. Open Subtitles لا هو ليس مدمن ,وليس لديه اى مشكلة فى الواقع هو شخص جميل و مؤدب
    Uzman dedikleri tek bir kitap okumuş bir insan. Open Subtitles الخبير هو شخص قرأ كتاباً واحداً. أنا متأكدة أنه يمكن أن أجد
    Bu zamanda dönüş bileti alan da kesinlikle iyimser biridir. Open Subtitles أي شخص يشتري تذكرة عودة هذه الأيام هو شخص متفائل حُكماً
    Edward şefkatli biridir. Kuruşsuz kadınlar böyle tipleri avlarlar. Open Subtitles يا عزيزتي سيدة داشوود، أدوارد هو شخص عطوف المرأة التي لا تملك المال تستغل هذا النوع من الرجال
    Adını bilmiyor ama beraber çalıştığı birisi olduğunu düşünüyor. Open Subtitles لا يَعْرفُ اسمَه لكن يَعتقدُ هو شخص ما تَعْملُ مَع.
    Şimdi bu kişi yaşından çok daha genç gösteren biri mi? TED فهل هو شخص يبدو أصغر من سنه الفعلي؟
    İlk dönem senatörlüğün için yanında deneyimli ve sadık birine ihtiyacın var. Open Subtitles لكن ما تحتاج اليه كونك اول عضو لمجلس الشيوخ هو شخص من ذوي الخبره شخص موالي لنا
    Kıyak adamdır. Şimdi kavgalıyız. Open Subtitles هو شخص رائع ولكننا في خصام حاليا
    Bunu kendin söylemiştin. Ucube çok özel biri demek. Open Subtitles غريب الأطوار هو شخص مميز للغاية
    Orada biri var mı? Open Subtitles هو شخص هناك؟
    Baba, seni önemseyen ve hayatın boyunca yanında olan kişidir. Open Subtitles نوعا ما لكن الأب هو شخص يعتني بك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more