"هو على استعداد" - Translation from Arabic to Turkish

    • hazır
        
    Hepimiz kuralları çiğnemeye hazır doktorları alkışlarız. Open Subtitles يمكننا جميعاً التصفيق للطبيب الذي هو على استعداد لكسر جميع القواعد
    Tüm bunlardan sonra çay paketlenmeye hazır hale geliyor. Open Subtitles قبل المنتج النهائي وأخيرا هو على استعداد التغليف والتعبئه
    Değiştiğimi biliyor ve sabırlı olmaya hazır. Open Subtitles انا تغيرت، و هو على استعداد للتحلى بالصبر
    Önemli olan beni takip etmeye hazır olmanız. Open Subtitles الشيء المهم هو على استعداد لل كنت تتبع لي.
    Şimdi canlı penguen testine girmeye kim hazır bakalım? Open Subtitles آخر الذي هو على استعداد لاختبار طيور البطريق يعيش؟
    Söyleyecek çok şeyim var ama kimse dinlemeye hazır değil. Open Subtitles لدي الكثير لأقول ولكن ليس هناك من هو على استعداد للاستماع لي.
    Rahm Tak harekete geçmeye hazır durumda. Open Subtitles أم، رام تاك هو على استعداد لتقديم انتقاله.
    Zengin kişileri bize gümüş tepside teslim etmeye hazır. Open Subtitles هو على استعداد لتوصيل أولئك... الأفراد الأثرياء على طبق فضيّ لنا
    Bunca zaman sonunda benimle olmaya hazır ve ben San Francisco Havaalanı'nda sıkıştım kaldım. Open Subtitles والذي أخيرًا، بعد كل ذلك الوقت... هو على استعداد ليكون معي وأنا عالق في مطار سان فرانسيسكو.
    - Benim için hazır mı? Open Subtitles هل هو على استعداد بالنسبة لي؟ ماذا؟
    Ama aynı zamanda daha umut verici bir gelecek hakkında da konuştu: "Haklı bir dava için kendini feda etmeye hazır biri hemen hemen hiç yokken egemen olmak için nasıl doğruluk umabiliriz? TED ولكنها تكلّمت أيضاً عن مستقبل أكثر إشراقاً: "كيف لنا أن نتوقّع من العدل أن يسود بينما بالكاد يوجد من هو على استعداد بأن يهب نفسه فردياً لأجل قضية صالحة؟
    Kimler partiye hazır? Open Subtitles من هو على استعداد للحزب؟
    Kim soymaya hazır bakalım? Open Subtitles من هو على استعداد لتجريد؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more