"هو مكان" - Translation from Arabic to Turkish

    • bir yer
        
    • yerdir
        
    • olduğu yer
        
    • yerim
        
    • nerede olduğu
        
    • yeri
        
    • bulunduğu yer
        
    Ve seni getireceğim dünyanın o kadar iyi bir yer olduğuna emin değilim. Open Subtitles و أنا لست متأكدة من أن العالم هو مكان مثالي .. لإنجابك ..
    İnsanlar yalan söylemese dünyanın daha iyi bir yer olacağına inanıyorum. Open Subtitles أؤمن بأن العالم هو مكان أفضل لو كان الناس لا يكذبون.
    Ve bundan sonra, tek ihtiyaciniz olan olay basladiginda saklanacak bir yerdir. Open Subtitles وبعد ذلك كل ما تحتاجه هو مكان جيد للاختباء عندما يبدا العرض
    Ama orası yıldızın olduğu yer değil mi? Open Subtitles لكن هذا هو مكان النجم ؟
    Burası benim park yerim. En iyisidir. Open Subtitles هذا هو مكان انتظار سيارتي، إنه أفضل مكان
    - Kes şunu. Öğrenmek istediğim sadece Red Fort'un nerede olduğu. Open Subtitles كل ما أريده هو مكان الحصن الاحمر التاريخي
    Geçmiş, içinde her türden şeyi barındıran çok büyük bir yer. Open Subtitles الماضي هو مكان هائل، مع كلّ أنواع الأشياء اتتي في داخله
    Yaramazlık için bir yer midir yoksa güvenli bir şekilde agresif olunan yer midir? TED هل هو مكان لسوء الخلق وهل هو المكان المناسب ليكون العدوان بشكل آمن ؟
    barışçıl bir yer, doğal güneş ışığını kullanıyor: Nerede olduğunu biliyorsun, dışarıda ne ile karşılaşacağınızı biliyorsunuz. Ve bu döngünün bir çok kısmı, elektiriğe ihtiyaç duymuyor -- TED ستانستيد، البديل الأخضر، الذي يستخدم الضوء الطبيعي، هو مكان صديق: تعرف أين أنت، يمكنك الارتباط بالخارج.
    Bize göre, kimyasal sensör bulundurmak için homeostazi kontrol birimi oldukça mantıklı bir yer. TED وبالنسبة لنا، فإنه من المنطقي أن يكون أحد مراكز التحكم المحورية للتوازن الحيوي هو مكان يوظّف مستشعرات كيميائية.
    Oyun takımı, beyin takımı gibi, insanların gidip muhteşem fikirlerle karşılaşabileceği bir yer. TED خزان اللعب، مثل مركز البحث، هو مكان حيث بإستطاعة الناس الذهاب إليه والمشاركة بالأفكار العظيمة.
    Uzay hepimize ait. Ben de sizlere bunun neden hepimiz için sihirli bir yer olduğunu anlatacağım. TED الفضاء لنا جميعاً، أريد أن أساعدكم على فهم لماذا هو مكان خيالي لنا.
    Manhattan her saatte her şeyi bulup alabileceğiniz bir yerdir. Open Subtitles مانهاتن هو مكان يمكنك الحصول على أي شيء في أي وقت.
    Bu keyfin, güvenin olduğu yerdir, bu kabul edişin, tutkuyu hissedişin olduğu yerdir, Open Subtitles هذا هو مكان الحماس هذا هو مكان السرور هذا هو مكان التقدير هذا هو مكان ذلك الشعور العارم
    Kütüphane insanların kitap almak için gittikleri yerdir. Open Subtitles المكتبة : هو مكان حيث يحصل الناس على الكتب فيها
    O şeyin olduğu yer orası. Open Subtitles هذا هو مكان الشئ
    Ayrıca haritada tek lazım olan yer Dean'in olduğu yer. Open Subtitles إضافة إلى ذلك (فالجزء الوحيد الذي نريده من الخارطة هو مكان (دين
    Burası iş stresinden uzaklaşma yerim, anlıyor musunuz? Open Subtitles تعرف, هذا المكان هو مكان لراحتي الخاصة, أتعلم هذا؟
    Senden duymak istediğimiz tek şey bombanın nerede olduğu. Open Subtitles اصغ، الشيء الوحيد الذي نريد سماعه منك هو مكان تواجد القنبلة
    Fakat ben düşündüm ki burası tam bir sessizlik ve sükunet yeri. TED وفكرت ، ولكن هذا هو مكان الهدوء التام والصمت ؛
    Öğrenciler arasında neler olduğuna bakıyorlardı, çünkü dramanın bulunduğu yer orasıydı. TED إنهم كانوا يبحثون عن ما حدث بين الطلاب، لأن هذا هو مكان الدراما.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more