"هو هذا" - Translation from Arabic to Turkish

    • Bu da
        
    • - Bu
        
    • O da
        
    • - O
        
    • şu
        
    • böyle
        
    • ki o
        
    • budur
        
    • şey bu
        
    • işte bu
        
    Hiç şüphe yok ki bağışıklık sistemi olağanüstü şekilde etkileniyor Bu da virüsten ölüme giden bir kapı açıyordu. TED بل هو هذا الخلل الرهيب الذي يحدث للجهاز المناعي، هو السبب الأساسي في وفاة الأفراد بذلك الفيروس.
    Kestik. Repliğin "Tanrım, Bu da güzel, değil mi" şeklinde. Open Subtitles إيقاف , النص هو " هذا مناسب جدا أليس كذلك؟"
    - Kendisi için bir vücut istiyordu. - Bu yasaktır. Open Subtitles كان يأمل فى تكوين مضيف له هو هذا ممنوع تماما
    - Bu Hitler, değil mi? Open Subtitles من هو هذا الرجل؟ هذا هو هتلر ، أليس كذلك؟
    Finansal çöküşten öğrenilmesi gereken bir şey varsa O da budur. TED اذا كان هنالك درس يمكن تعلمه من الانهيار الاقتصادي هو هذا
    - O çocuğun şimdi nerede olduğunu biliyor musunuz? Open Subtitles هل تعلمين أين هو هذا الطفل الآن ؟ لم أسأله اطلاقًا
    Şerif, asıl problem olan test etmek üzere oldukları şu süper-çarpıştırıcı. Open Subtitles شريف، المشكلة الحقيقية هنا هو هذا المصادم الذي سيوشكوا أن يختبروه
    Bu da bize, bunun ne olduğunu bulana kadar savaşma imkânı veriyor. Open Subtitles و جميع ذلك يعطينا فرصة لمقاومة المرض و انتظار حتى يتمكنوا من معرفة ما هو هذا الشيء.
    Hadi ama, Bu da nereden çıktı? Open Subtitles ها أنا هنا أقول. الآن ما هو هذا ؟
    Sonra birdenbire Drew "Seth Bu da ne dostum, bu şey de ne?" oldu. Open Subtitles وكل من درو المفاجئ هو مثل ، "سيث ، ما هو هذا الرجل؟ ما نكح هو هذا؟ "
    Jack, Bu da kim? Open Subtitles جاك، الذي بحق الجحيم هو هذا الرجل؟
    - Bu adam casus falan mı? Open Subtitles مثل ، أم، هو هذا الرجل جاسوس أو شيء من هذا ؟
    - Bu kuşun evde ne işi var? Open Subtitles ماذا بحق الجحيم هو هذا الطائر في المنزل؟
    - Bu sapığın kim olduğunu bulmalıyız. Open Subtitles نحن بحاجة لأن نعلم من هو هذا المنحرف ماذا؟
    Fiona, tatlım. Bildiğim birtek şey varsa. O da aşkın.. Open Subtitles فيونا لو ان هناك شئ واحد اعرفه هو هذا الحب
    şu iğrenç hayatımda bir amacım varsa, O da budur. Open Subtitles لو كان لدي سبب واحد في حياتي الملعونة، هو هذا
    Bu soruya karşı bir başka soru sorulabilir, O da şu... Open Subtitles الجواب لهذا من الممكن العثور عليه في سؤال آخر, و هو هذا:
    - O koca devasa acele de neyin nesi? Open Subtitles ما هو هذا الأمر الضخم المستعجل؟
    şu an ki tek görüntün suratında yumurta varmış gibi. Open Subtitles المظهر الوحيد التي ستظهري به الآن هو هذا المظهر المحرج
    Açık açık fikrini söylemek böyle bir şey değil mi? Open Subtitles هل هذا هو هذا الشئ الذي كنت تعلِّق عليه.. ؟
    Hayatımıza... Ama yapamıyor. Ve yemin ederim ki o ayı yüzünden. Open Subtitles حياتنا، و لا يستطيع و أقسم أن السبب هو هذا الدبدوب
    Yani tartışmak istediğim şey bu sistematik ve gerçek bilimsel yaklaşımın feromonların gerçekten anlaşılabilir bir hale gelebileceğinin bir örneği. TED ذلك ما أريد أن أحاجج به هو هذا المثال لحيث يمكن للمقاربة العلمية المنهجية حقا أن تحقق فهما حقيقيا للفيرومونات.
    Kaçırırsın elindeki karıları İşte bu kadar. Satacak parça bu işte. Open Subtitles هذا هو هذا ما يستحق المال هل حصلت على ذلك ؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more