"هو وأنا" - Translation from Arabic to Turkish

    • O ve ben
        
    • Onunla ben
        
    Her gün onun masasında öğlen yemeği yiyiyoruz, sadece O ve ben. Open Subtitles أنا اتغدى يومياً على مكتبة هذا الأسبوع , فقط هو وأنا
    Kaçmadan önce. O ve ben. Orada hiç kimse bizi bulamazdı. Open Subtitles هو وأنا حيث لا أحد غيرنا يُمْكِنُ أَنْ يَجدَنا أبداً
    Artık O ve ben aynı şey uğruna mücadele ediyoruz. Open Subtitles الآن، هو وأنا يُكافحُ من أجل نفس الشيءِ.
    Onunla ben Almanya ile aktüalite filmleri alışverişleri için anlaşmalar imzalıyoruz. Open Subtitles هو وأنا ، عن التوقيع على اتفاقيات نشرة إخبارية التبادلات مع الألمان.
    Onunla ben birlikteyim. Birlikteyiz derken? Open Subtitles هو وأنا سويةُ أنتظري، معاً معاً؟
    İşte bu biziz, yani Onunla ben. Open Subtitles هذا نحن أعني هو وأنا
    Biliyor musun, O ve ben inşaat işindeyiz. Open Subtitles كما تعلمين، هو وأنا كنّا في مجال البناء
    Günübirlik plaja gittik, O ve ben. Open Subtitles ذهبنا الى شاطيء البحر هو وأنا فقط
    Dün O ve ben kahvaltı niyetine birkaç bira içiyorduk ve... bu arada o bahsettiğim alkoliklerden biri. Open Subtitles لذا، أمس، هو وأنا هي وجود اثنين من البيرة لتناول الافطار و... بالمناسبة، وقال انه هو واحد منهم.
    O benim gelir kaynağım. Biz iş ortağıyız, O ve ben. Open Subtitles نحن شركاء عمل هو وأنا
    O ve ben ara verdik ve... Open Subtitles هو وأنا يأخذون قسطا من الراحة و...
    Ve tek gördüm O ve ben sonsuza dek ve sonsuza dek! Open Subtitles وكل ما أراه ، هو وأنا للأبد ... للأبد
    O ve ben aynı şeyin peşindeyiz. Open Subtitles هو وأنا نبحث عن نفس الشيء
    O ve ben eskiden büroda çalışırdık. Open Subtitles هو وأنا أعمل معا في المكتب.
    Teğmen Casey çocukları birer birer itfaiye erlerine teslim etti sonra anneyi daha sonra O ve ben Bay Brooker'ı beraberce taşıdık. Open Subtitles ناول الملازم (كايسي) الأطفال نحو الإطفائيون واحداً واحداً، ثمّ الأم (و من ثمّ هو وأنا رفعنا السيّد (بروكر

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more