Camden'da bir kaçağı yakalamaya çalışırken öldürüldü. | Open Subtitles | قتل في كامدن .. و هو يحاول امساك احد الهاربين |
Bence bu adam Eddie'yi arabasını çalmaya çalışırken yakaladı. | Open Subtitles | رهاني ان هذا الرجل أمسك بـ إيدي و هو يحاول سرقة سيارته |
Bu mu benim sürülerimi saymaya çalışırken yakalanan Spartalı casus? | Open Subtitles | -اذن فهذا هو الجاسوس الاسبرطى الذى امسكتموه و هو يحاول عد قواتى |
Görevimi yapmaya çalışıyorum. O ise küçük sarı bir forma kazanmaya çalışıyor. | Open Subtitles | أنا أحاول أن أركز بينما هو يحاول أن يفوز ببعض النقود |
Onu etkilemek istiyor fakat kendi yemeginden... - ...tasarruf yapmaya calisiyor. - Belki de ac degildir. | Open Subtitles | هو يحاول أن يثير اعجابها لكنه يحاول الإقتصاد بطعامه، ربما ليس جائعاً |
Ateşi söndürmeye çalışırken ellerini yaktı. | Open Subtitles | لقد احترقت يداه و هو يحاول إطفاء النار. |
Görünüşe göre bir patlama yaratmaya çalışırken olmuş | Open Subtitles | مات على ما يبدو و هو يحاول صنع قنبلة |
O yüzden tüm gün "Siyah Giyen Adamlar"daki hafıza silici aleti icat etmeye çalışırken mızmızlanıyor zaten. | Open Subtitles | و هو يحاول اختراع جهاز محو الذاكرة ذاك (الموجود في فيلم (مِن إِن بلاك |
Kaçmaya çalışırken öldüğünü sanıyorsun. | Open Subtitles | تظنّه مات و هو يحاول الهرب |
Onu Fargo'nun evini yakmaya çalışırken yakaladım. | Open Subtitles | أمسكته و هو يحاول إشعال (منزل (فارجو |
Onu etkilemek istiyor fakat kendi yemeğinden... - ...tasarruf yapmaya çalışıyor. - Belki de aç değildir. | Open Subtitles | هو يحاول أن يثير اعجابها لكنه يحاول الإقتصاد بطعامه، ربما ليس جائعاً |
Şimdi de aynısını yapmaya çalışıyor. | Open Subtitles | و الآن هو يحاول فعل هذا مجدداً |
yapmaya çalıştıkları, belki tamamen mahvolmuştur. | Open Subtitles | بينما هو يحاول فعل هذا، لربما سيفشل |