O senin ağabeyin. seni seviyor. Bu yüzden böyle yaptı. | Open Subtitles | ،إنه شقيقك , هو يحبك لأجل هذا هو فعل ذلك |
O senin ağabeyin. seni seviyor. Bu yüzden böyle yaptı. | Open Subtitles | ،إنه شقيقك , هو يحبك لأجل هذا هو فعل ذلك |
Bunu Andy'den saklayamazsın. seni seviyor. | Open Subtitles | لا تستطيع إخفاء ذلك عنه, هو يحبك |
Biliyorum o seni seviyor | Open Subtitles | نقطة سديدة هو يحبك رأيت ذلك عندما أقلك |
Eğer Lucas onu sana vermek istediyse, seni ne kadar çok sevdiğini bilmelisin. | Open Subtitles | لذا عليكي أن تعلمي كم هو يحبك بمجرد أختيارك لتكوني من يرتديه |
sevdiğini söylediğin kişi de seni seviyor mu? | Open Subtitles | قلتى أنك تحبين أحدا, هل هو يحبك أيضاً ؟ |
Biliyorsun, Ryan seni seviyor. | Open Subtitles | . هو يحبك ، كما تعرفى |
April, seni seviyor. Çocuk gibi davranma. | Open Subtitles | (ابريل) هو يحبك توقفي عن التصرف كالأطفال |
Jeremy harika bir adamdır, ve belli ki seni seviyor. | Open Subtitles | جيرمي) شخص رائع و هو يحبك بالتأكيد) |
- seni seviyor. - Sanırım evet. | Open Subtitles | هو يحبك - أعتقد أنه كذلك - |
Ve o seni seviyor | Open Subtitles | و هو يحبك |
seni seviyor. | Open Subtitles | هو يحبك |
O seni seviyor. | Open Subtitles | هو يحبك |
Ve şimdi seni seviyor, değil mi? | Open Subtitles | و الآن هو يحبك |
Kesinlikle seni seviyor. | Open Subtitles | هو يحبك بالفعل |
seni seviyor. | Open Subtitles | هو يحبك. |
seni seviyor. Kanserim. | Open Subtitles | (واعتني بـ (توماس هو يحبك |
seni seviyor. | Open Subtitles | هو يحبك |
seni seviyor. | Open Subtitles | هو يحبك |
Seni ne kadar sevdiğini göstermekten korkuyor. | Open Subtitles | من أنْ يظهر لك إلى أي مدى هو يحبك. |