Oldukça ünlü biri. Juarez'in en büyük uyuşturucu laboratuvarını işletiyor. | Open Subtitles | انه مشهور جدا و هو يدير أكبر معمل لمخدر ميث فى خواريز |
Şimdi bir dalış mağazası işletiyor ve orada yaşıyor. | Open Subtitles | و الآن هو يدير شيئا مثل متجر للغوص و يعيش هناك |
Orada uyuşturucu laboratuvarı işletiyor. | Open Subtitles | و هو يدير معمل للميثامفيتامين من هناك |
Ülkeyi ciddi ciddi tek başına yönetiyor. | Open Subtitles | إنه يبعدني. هو يدير البلاد فعلياً الآن، لوحده. |
Kaptan zavallı eşini kaybettiğinden beri bu evi gemilerinden birindeymiş gibi yönetiyor. | Open Subtitles | منذ أن ماتت زوجة الكابتن المسكينة... و هو يدير هذا البيت... كما لو كان واحدا من سفنه. |
Hakkında konuştuğunuz ajanın adı Whitley. Operasyonu o yönetiyor. | Open Subtitles | العميل الذي نتكلم عنه إسمه "ويلي"ـ هو يدير العملية |
Bu Don Michaels. Bu besi ünitesini işletiyor. | Open Subtitles | هذا هو (دون مايكلز) و هو يدير حقل التسمين |
Abdul gibi erkekler için bir gece kulübü işletiyor. | Open Subtitles | هو يدير ملهى ليلي للرجال من نوع (عبدول) |
Nate, yarım insan olmak istemiyordu ama şimdi "Spectator"ı yönetiyor. | Open Subtitles | نيت لم يكن يرد أن يصبح نصف انسان, والآن هو يدير "The Spectator." |
ESPN'i yönetiyor. | TED | هو يدير شبكة "إسبين" التلفزيونية |
Bunlar kuzenimden, mekanı o yönetiyor. | Open Subtitles | هذه لقريبي، هو يدير المكان |
Özel güvenlik şirketi yönetiyor. | Open Subtitles | هو يدير شركة أمنيه خاصة |
Artık her şeyi o yönetiyor. | Open Subtitles | هو يدير كامل العرض الان |
Henry ile de çok uğraşmışlar küçükken ama şimdi koca şehri yönetiyor. | Open Subtitles | كان (هنري) يضايقونه الطلاب عندما كان صغيرًا، والآن هو يدير المدينة. |
- Belki de gösteriyi o yönetiyor. | Open Subtitles | ربما هو يدير العمليه |