"هو يعرف" - Translation from Arabic to Turkish

    • O biliyor
        
    • biliyordu
        
    • Biliyor mu
        
    • bilir
        
    • iyi biliyor
        
    • farkında
        
    • şey biliyor
        
    • o da biliyor
        
    • olduğunu biliyor
        
    • tanıyor
        
    • biliyordur
        
    • biliyor zaten
        
    • yaptığını biliyor
        
    - Herşeyi O biliyor. - Sırada o var. Merak etme. Open Subtitles هو يعرف كل شىء عنها اوه , هذا هو التالى , لا تقلق
    Hey, O biliyor, adamım. Artık konuşmayı kesmen gerekli. Open Subtitles هو يعرف يا رجل ، عليك ان تتوقف عن الكلام
    Düzenimi biliyordu.Beni orada yakalaması sadece zaman meselesiydi. Open Subtitles هو يعرف أنماطي. ستكون فقط مسألة الوقت قبل يمسكني هناك
    Haydi. Hindistan'da olması gerektiğini Biliyor mu? Open Subtitles هل هو يعرف أنة من المفرض أن يكون في الهند؟
    İncil'den sadece bir pasaj bilir. 35:19. "Kanın intikamcısı katili avlamalıdır. Open Subtitles هو يعرف فقط آية الإنجيل المنتقم للدم بنفسه سوف يذبح القاتل
    64 milyon dolar nasıl bulursun sorusunun cevabını ben bilmiyorum ama o iyi biliyor. Open Subtitles لا أعرف كيف استحوذ على 64 مليون دولار لكن هو يعرف
    Babamın iş yapma şekli geride kaldı. O bile bunun farkında. Open Subtitles كاى ان عمل والدى سينتهى و حتى هو يعرف ذلك
    Arabalar hakkında çok şey biliyor. Bu da otopark işini açıklayabilir. Open Subtitles إذاً هو يعرف عن السيارات وهو ما يفسر وضعية حركة السيارة
    Kaya gibi sağlam, bunu o da biliyor. Open Subtitles انه ساكن مثل الدولار و الان هو يعرف بالأمر
    Buranın iyi olduğunu biliyor, ama bütün hayatı boyunca işiyle ilgilendi. Open Subtitles هو يعرف ان هذا المكان جيد ولكن كل حياته حول واجبه
    Steven'ın Andrea'yı nereye götürdüğünü sadece O biliyor. Open Subtitles لكن لغاية الان,لا يوجد شيء وحده هو يعرف الى اين اخذ ستيفن اندريا
    O biliyor ve bundan hiç hoşlanmıyor. Senden hiç hazetmiyor. Open Subtitles حسناً, هو يعرف, و كره ذلك, إنه يكرهكِ
    Muhtemelen O biliyor. Open Subtitles هو يعرف على الأرجح
    Bütün o lanet bozuk parçalar, şu 1500 AK-47'ler, hepsini O biliyor. Open Subtitles AK-47s, هذه 1500 هو يعرف كل شىء عنها
    Yani, bavulu vermediğimizi çok iyi biliyordu, ama onu bizden geri istemedi bile. Open Subtitles أقصد، هو يعرف بأننا لم نسلـّم حقيبته ولكنـّه لم يطالب باسترجاعها
    Kızı hakkında bize nasıl yalan söyleyebildi? Öğrendiğimizde ne hale geleceğimizi biliyordu. Open Subtitles بشأنابنتههكذا, و هو يعرف ما سيفعله هذا بنا لو عرفنا
    - Ne yaptığını Biliyor mu? Open Subtitles هل هو يعرف ماذا يفعل؟ بالطبع انه يعرف
    O tek dünya bilir, ve diğer dünya ile iletişim kurmak için bulduğu yol her iki derin bağlantılara sahip olduğudur. TED هو يعرف أحد العوالم، ويجد طريقه للتحدث عنه مع عالم آخر، كونه يملك صلة وثيقة مع كلا العالمين.
    Kadim teknolojisini neredeyse benim kadar iyi biliyor. Open Subtitles . هو يعرف نفس قدر ما أعرفه حول تقنية القدماء
    Babamın iş yapma şekli geride kaldı. O bile bunun farkında. Open Subtitles كاى ان عمل والدى سينتهى و حتى هو يعرف ذلك
    Ayrıca onur ve özgürlük konusunda sizden çok daha fazla şey biliyor. Open Subtitles هو يعرف الكثير عن الشرف والحرية أكثر مما تعرف أنت
    Kaya gibi sağlam, bunu o da biliyor. Open Subtitles انه ساكن مثل الدولار و الان هو يعرف بالأمر
    Bebeğim olduğunu biliyor bu da hayatta kalmana yardımcı olan işlerden biri işte. Open Subtitles هو يعرف ان لدي طفل و وهو فقط واحد من امور العمل التيتحتاجلهالتساعدكانتبقىحياً.
    Ama ev arkadaşımla da konuşman lazım. Ona söyledim, ve o da Phoebe'yi tanıyor. Open Subtitles و لكن يجب ان تتكلم مع شريكى فى الغرفة لانى أخبرته و هو يعرف فيبى أيضا
    Belki Curtis'in son film fikri hakkında bir şey biliyordur. Open Subtitles ربما هو يعرف شيئا ما عن فكره اخر افلام كورتيس
    biliyor zaten. Şimdi orya gidiyorum. Open Subtitles هو يعرف مسبقاً في طريقي إلى هناك الآن.
    Ne yaptığını biliyor, hiç kimse iddia edemez Open Subtitles هو يعرف هذا الهراء ، لا يمكن لأحد أن يعترض على ذلك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more