Doğal aşka faşist devletin karışmasından nefret ediyor. | Open Subtitles | هو يكره الحب الطبيعي ويتعود على عيش الدولة الفاشية |
insanlari sinirlayan zincirlerden nefret ediyor. | Open Subtitles | هو يكره كل القيود التي يقيد الناس أنفسهم بها |
Basketten nefret ediyor. Yıllardır balık tutmuyor. | Open Subtitles | هو يكره كرة السلة هو لم يذهب للصيد منذ سنوات |
Hakkında konuşulmasından nefret eder, adını vermeyeceğim. | Open Subtitles | هو يكره عندما يحدث اي هرج أو مرج بسببه، لذا لن أذكر اسمه. |
Konuğumuz, bu akşam palyaçolardan nefret ettiğini söyleyerek bu işe başlamak istiyor. | Open Subtitles | إن ضيفنا هنا يود أن يبدأ هذه الأمسية بإخبارنا لماذا هو يكره المهرجين |
Geleneklerden nefret ediyor, bu yüzden zıtlık yaratmaya çalışıyor. | Open Subtitles | هو يكره تقاليد الالتزام, لذا يسير عكس الأمر |
Güçlü konumdaki kadınlardan nefret ediyor yani? | Open Subtitles | إذاً، هو يكره النسوة الذين يشغلن مناصب مرموقة. |
Kendisine Bugsy denmesinden nefret ediyor. Duyunca millete kötü davranıyor. | Open Subtitles | هو يكره أن يطلق عليه . أسم "بيقزي" يجعله تعيس |
Yeni bir uzman geldi ve geç kalmamızdan nefret ediyor. | Open Subtitles | لدي محاضر جديد و هو يكره التأخير كثيراً |
Güneşten, sisten ve Güney Carolina Truvalarından nefret ediyor. | Open Subtitles | هو يكره الشمس والضباب وطروادة إس سي |
İşinden senin kadar nefret ediyor. | Open Subtitles | لمعلوماتك هو يكره عمله مثلك أنت |
O, annenden nefret ediyor. Dumbo'da bir loftta yaşıyor. | Open Subtitles | و هو يكره أمك " يعيش في علية في حي " دامبو |
Zencilerden hoşlanıyor ve bunun için kendinden nefret ediyor. | Open Subtitles | انه لديه مذاق الزنوج والأن هو يكره نفسه |
Ayrıca o buradan nefret ediyor. | Open Subtitles | إضافة إلى ذلك، هو يكره هذا المكان. |
Biliyorsa sana söyler. Rudabaugh'dan nefret ediyor. | Open Subtitles | ربما يخبرك هو يكره رودباه |
B) Kendisinden nefret ediyor. | Open Subtitles | ثانياً: هو يكره نفسه |
İnsanların öyle bakmasından nefret ediyor. | Open Subtitles | هو يكره التحديق |
Hayır, toplantıda değildir. Zaten toplantılardan da nefret eder. Hadi. | Open Subtitles | لا, هو ليس في اجتماع هو يكره الاجتماعات, هيا |
Çocuklardan nefret eder, çok yaşlı ve gözleri görmüyor. | Open Subtitles | هو يكره الاطفال وهو عجوز جدا وهو لا يقدر حتى ان يرى .. لذلك |
Hiçbir zaman, asla. Ve Aptallar Bayramından nefret eder. | Open Subtitles | للأبد, و هو يكره مهرجان الحمقي |
Değiliz, ama onun karışıklıktan ne kadar nefret ettiğini biliyorum. | Open Subtitles | لا اعرفه .. لكن اعرف كم هو يكره النزاع |