Bir iki kilo eroin taşıyordun. Fazladan bir ağırlık hissetmedin mi? | Open Subtitles | "اذاً كانت لديك كيلوات من الـ "هيرويين ولم تلاحظي الزيادة بالوزن |
Kan testin temiz çıktı, ancak saçların eroin kullandığını gösteriyor. | Open Subtitles | فحص الدم خاصتك كان نظيفا ولكن شعرك أظهر أثار تعاطي هيرويين |
Beyaz toz*, kokain, eroin ve birkaç bir şey daha. | Open Subtitles | البودرة البيضاء كوكايين, هيرويين و أشياء آخرى أيضاً |
Seni öldürmek için 100 milyon dolarlık eroin kaybetmek buna değerdi. | Open Subtitles | تكبدت خسارة هيرويين بقيمة 100 مليون دولار إستحققت موتك إزائها |
Şehre sentetik eroin sokmaya çalışıyorlar. | Open Subtitles | إنهم يحاولون تسويق هيرويين اصطناعي في المدينة. |
Bu gördüklerin işlenmemiş, en iyi kalite... yüzde yüz saf eroin. | Open Subtitles | ما تراه هنا هو "هيرويين" صاف من الدرجة الأولى |
Tayland eroin içinde boğulsa bile umurumda değil. Onların işi. | Open Subtitles | لا يعنيني أذا كانت هذه البلاد تغرق فى الـ"هيرويين" هذا شأنهم |
Değil mi? Kokain, meth, sanırım bu eroin. | Open Subtitles | كواكيين , ميث , أظن ان هذا هيرويين |
Sırp eroin kartelini yönetiyor. | Open Subtitles | لديه عصابة هيرويين صربية لإدراتها |
El, şirketimizi kullanarak şehre gizlice sentetik eroin sokuyor. | Open Subtitles | "اليد" تستخدم شركتنا لتهريب هيرويين اصطناعي إلى المدينة. |
Son hastası bir eroin bağımlısıydı. | Open Subtitles | مريضه الاخير كان مدمن هيرويين |
Alemden sonra eroin arti kokain dene. | Open Subtitles | جرب كرة السرعة بعد الشرب وحيدا (كرة السرعة نوع من أنواع المخدرات كوكايين مع هيرويين) |
- eroin. | Open Subtitles | هيرويين. |
eroin. | Open Subtitles | " و " هيرويين |
- eroin. | Open Subtitles | - هيرويين - |