Sizler bizim zaferimizin geriye kalan birkaç iskeleti ve acınası kurbanımızsınız. | Open Subtitles | أنتم قطعة من هيكل عظمي باقٍية من ضحيّتِنا التافهةِ تظهر نصرِنا |
Çocuklar, bakın. Tek Göz Willy'nin falan iskeleti olmalı. | Open Subtitles | يا شباب، أنظرو يبدو مثل هيكل عظمي أو ويلي الأعور أو شيء ما |
Kötü haberse röntgen çektik ve vücudunuzda garip bir iskelet adam var. | Open Subtitles | الخبر السيئ أننا صورناك بالأشعة وجسمك يحوي على هيكل عظمي مخيف لرجُل |
Bizim gibi omurgalıların, vücutlarımızı hareket etmemizi sağlayacak eklemlerle destekleyecek sert bir iskelet yapıları vardır. | TED | كما أن الفقاريات مثلنا لديها هيكل عظمي صلب لتدعم أجسامنا، مع وجود المفاصل التي تسمح لنا بالحركة. |
Bir iskelete de dönsen gitmene izin vermeyeceğim, tamam mı? | Open Subtitles | وأنا لن أتركك تذهب حتى لو كنت هيكل عظمي, أفهمت؟ |
Üniforma bir iskeletin üstündeydi. | Open Subtitles | اخذت الزيّ الرسمي من هيكل عظمي لأبَقى دافئِ. |
Babanın dükkânındaki arka odada garip bir canavarın iskeletini buldum. | Open Subtitles | لقد وجدت هيكل عظمي لمخلوق غريب في الجزء الخلفي من متجر والدكِ |
Görevi, görünen bir iskeleti tamamen oluşturmak kurbanların kemiklerini kullanarak. | Open Subtitles | مهمّته كما يبدو، هي بناء هيكل عظمي كامل من عظام ضحيّته |
Kanunları çiğnememiş ve aklı başında olması 12 iskeleti açıklamıyor. | Open Subtitles | إحترام القانون والعُقل ,لا يفسر وجود12 هيكل عظمي مدفوناً |
Bir kartal iskeleti var. | Open Subtitles | ماذا هناك أيضاً؟ يوجد أيضاً هيكل عظمي لنسر |
Geriye sadece iskeleti kalmıştır. | Open Subtitles | لم يتبق منها شيء , ولكن هيكل عظمي |
- 9.600 yaşında bir Kakazoiz kadın iskeleti. | Open Subtitles | 9600 سنة هيكل عظمي لامرأة عمره |
Randy, açma. Iykk! Kedi iskeleti. | Open Subtitles | ــ راندي انتظر ــ انه هيكل عظمي لهرة |
Yukarıda bir iskelet var, bu da onun yapmaya çalıştığı şey. | TED | هناك يوجد هيكل عظمي ، الذي هو في الواقع ما الذي تحاول أن تفعله. |
Cinayet kurbanlarının, tek tek kemikleriyle yer değiştirilmiş tamamen gümüş bir iskelet. | Open Subtitles | إنّه هيكل عظمي كامل من الفضة تمّ إستبداله قطعة بقطعة من عظام ضحيّة القتل |
Fakat eminim şu anda bu dağlarda çürümüş bir cesetten ibaret o da diğerleri gibi bir iskelet. | Open Subtitles | لكن الآن، جثّته بمكان ما في تلك الجبال، أنا متأكّد هيكل عظمي مثل أيّ هيكل أخر |
Tam bilmediğim bir konu bu ama özel iskelete sahip olmadığın müddetçe vücudunun normal insan vücudundan farkı yok değil mi? | Open Subtitles | أنا لست متخصصاً ، لكن أليس من المفروض مالم تحصل على هيكل عظمي خاص أنت يكون الهيكل مشابهاً لهيكل البشري ؟ |
Bir iskelete bile dönüşsem, seni asla bırakmayacağım. | Open Subtitles | برغم إني سأتحول إلى هيكل عظمي إلا إني لن أتركك |
Kemik tozunu iskeletin tamamına tekrar dönüştürmediğin sürece elimizdeki tek şey bu. | Open Subtitles | حسناً، ما لم تأخذي غبار العظام وتشكيله مرة أخرى إلى هيكل عظمي كامل هذا كل ما لدينا لنعمل عليه |
Buna cevap veremem. Ama burada tüm iskeletin olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. | Open Subtitles | لكن يمكنني أن أخبركم بأنّ لدينا هيكل عظمي كامل هنا |
İskeletini, kesin olmasa da, bizim herif olarak teşhis etmişler. | Open Subtitles | هيكل عظمي ومبدئياً تعرفوا على هويته |
Orta parmak kemiği olmadığına göre insan iskeletine ait bir baş parmak sanırım. | Open Subtitles | نظراً لوجود قطعة الأصبع هذه أظن أنها بقايا هيكل عظمي لصبعة إنسان |
Şurada bir şey vardı. İskelet gibi. - İşte. | Open Subtitles | كان هناك شي مثل هيكل عظمي ، هناك |