Orada yaşamamıza gerek yok, en azından bir Waverly Hills adresimiz olurdu. | Open Subtitles | ليس علينا أن نعيش هنالك لكن سيكون لدينا عنوان في وفري هيلز |
Beverly Hills'teki her eve sahip olabilirsin, ve benimkisi olmalıdır. | Open Subtitles | تستطيعين إمتلاك أي منزل في بيفرلي هيلز وتريدين إمتلاك منزلي |
Ben çok memnunum hepinizi the West Beverly Hills lisesi Achievement ödüllerinde görmekten. | Open Subtitles | أنا مسرورة للغاية لأرحب في حفل جوائز الإنجاز لمدرسة غرب بيفرلي هيلز الثانوية |
Hales, böyle bir sürü evimiz olacak, ama asıl evimiz Tree Hill. | Open Subtitles | هيلز, سيكون لدينا كل الانواع من المنازل لكن تري هيل هي وطننا |
Evet, şu Beverly Hills köpeklerinin çalımlarını görelim, bakalım. Yehhu. | Open Subtitles | نعم ، دعونا نرى كلاب بيفرلي هيلز تعرض ما لديها. |
Onların favori kuytu köşesi Beacon Hills'in dışındaki terk edilmiş bir damıtımeviydi. | Open Subtitles | مكانهما المظلم المفضل كان مصنع تقطير مواد كيميائية مهجور خارج بيكون هيلز |
Ya da Beverly Hills'te brunch yedikten sonra yüzük almak için alışverişe çıkabiliriz. | Open Subtitles | أو يمكن أن نذهب إلى بيفرلي هيلز ويكون الغداء، عصابة التسوق والذهاب معا. |
Ve arkadaş arkadaşının Forest Hills'den iç çamaşırı almasına izin vermez. | Open Subtitles | والاصدقاء لا يسمحون للاصدقاء الاخرين بشراء الملابس الداخلية في فورست هيلز |
- Babası öldüğü için yas içinde olan ve Beverly Hills'te alışverişin kendini toplayacağını düşünen bir prenses var. | Open Subtitles | حزينة من كيروكي ، فقدت والدها مؤخراً وتعتقد بأن التسوق بما يوازي شهراً في بيفيرلي هيلز سيجعلها تشعر بتحسن |
Ben Beverly Hills'e gidiyorum. Sizi istediğiniz bir yere bırakabilir miyim? | Open Subtitles | انا مسافرة لبيفرلي هيلز يمكن أن انزلك بمكان ما؟ |
- Eminim öyledir. Dikkat ederseniz, Green Hills'teki tüm yapılar aynı yüksekliktedir 1.5 metre. | Open Subtitles | لو تلاحظ، كل الاضرحة فى جرين هيلز بنفس الارتفاع |
Jacob Lawrence, Allan Barclay'dır. İkiside Beverly Hills avukatı. | Open Subtitles | المالكان المسجلان رسمياً هما جيكوب لورنس و ألان باركى و كلاهما محاميان فى بيفرلى هيلز |
Seven Hills Caddesi'nin kuzeyinde beyaz bir arabayı takipte. | Open Subtitles | فى مطاردة سياره أمريكيه بيضاء شمالا.. طريق سفن هيلز |
Panda 4 destek çağrısı yaptı Kuzey Seven Hills Yoluna giden beyaz kartal araba varmış. | Open Subtitles | فى مطاردة سياره أمريكيه بيضاء شمالا.. طريق سفن هيلز |
Beverly Hills'te olduğuma inanmıyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع التغلب على ذلك إنها حقاً بيفرلي هيلز |
Bu öğleden sonra, Beverly Hills'te gerçekleşen kuyumcu soygununda çıkan çatışmada bir kişi öldü, bir kişi de yaralandı. | Open Subtitles | أحدهم قد مات ، والآخر أُصيب في تبادل طلقٍ ناريّ بعد عملية السرقة التي حصلت ظهر هذا اليوم في بيفرلي هيلز |
Berkeley Hills işini sen yapmadın, değil mi? | Open Subtitles | أنت لم تقم بعملية بيركلي هيلز. أليس كذلك؟ |
Beş Noktadan gelmiş ama herkese Forest Hill'de doğduğunu anlatıyor. | Open Subtitles | أتى من فايف بيونتز لكنه يخبر الجميع أنه ولد في فورست هيلز |
Mmm. Hils, bak. Wow. | Open Subtitles | والى كل من شاهد بما فيه الكفاية هيلز, انظرى نحن فى الجنّة |
Sen de doğduğun günden beri böyle büyük bir fırsatı bekliyordun. İşte orada, Hell's Kitchen'ın kıyısında. | Open Subtitles | وانت تنتظر فرصتك الكبيرة تلك هى، فى موقع هيلز كيتشن |
Size de merhaba Bay Heelis. Bu ziyareti neye borçluyum? | Open Subtitles | مرحبا , سيد هيلز ما سبب هذه الزيارة السعيدة ؟ |
Burda, bir, bir ölü çocuk var sanki, tamamen çürümüş! Clayton Tepeleri alışveriş merkezinin arkasındaki arazide. | Open Subtitles | هناك ولد ميت هنا إنه موجود في حقل خلف مركز كلايتون هيلز للتسوق |
Hatta belki bronz olarak? Hale'ler gibi olabiliriz. | Open Subtitles | (ربما حتي تغير لون البشرة , يمكننا أن نكون مثل (ذا هيلز |
"hükümet temsilcisi olarak, Tepeler bölgesinde faaliyet gösteren... "sizin gibi kişileri fazla engellemeyeceklerine inanıyorum. | Open Subtitles | "أؤكد لكم أنهم لن يعيقوا الرجال أمثالك الذين يديرون أعمالاً نشطة في (ذا هيلز)" |
"Cehennemin Bodrumu" filmine hazırlanmak için evinin bodrumunda bir hafta yaşadığın doğru mu? | Open Subtitles | أصحيح أنّك قضيتِ أسبوعاً في منزل الفضاء الزاحف للتحضير لفيلم "هيلز كراول سبايس"؟ |