St. Helen Kutsal Kefen Yetimhanesinin yıllık vergi borcu için. | Open Subtitles | دار ايتام سانت هيلن في مدينه كليمنت ، اللينوي |
Geçen yıl, Helen Keller'da oynadı. | Open Subtitles | السنة الماضية لعبت هيلن القاتلة |
Muhtemelen Helen Keller da gözlüklerini aldıktan sonra böyle hissetmiştir. Bu ilk test ve çalışmak için çok heyecanlıyım. | Open Subtitles | لابد ـن هذا ما شعرت به "هيلن كيل" عندما حصلت على نظاراتها هذا الأختبار الأول أنا متحمس للدراسة |
Delirecek gibi oluyorum. Derimi parçalamak istiyorum. Helen'e söylemek zorundayım. | Open Subtitles | ،إنّي أصاب بالجنون, أريد تغيير جلدي .(يجب أن اخبر (هيلن |
"Helen, bunu ne zaman ayarladın?" dedim. "Bir hafta önce" dedi. | Open Subtitles | فسألت (هيلن) "متى خططتِ لذلك؟" فقالت: "قبل أسبوع" |
Sanki Helen Keller(sağır yazar)la konuşuyorum. Kahvaltı sözün var. | Open Subtitles | ( أشعر وكأنني أتحدث مع ( هيلين كلر ( هيلن كلر كاتبه صماء ) |
Helen'i görmeye geldim. | Open Subtitles | أريد أن أرى (هيلن). لا أضن إنها تريد أن تراك. |
Tanrı aşkına, Helen! Böyle olması gerekmiyor. | Open Subtitles | ( هيلن ) ، ليس من الضروري أن تكون على هذا النحو. |
Şimdi olmaz Helen. Bugün Pullman hamallarının bıyıklarını boyuyorum. | Open Subtitles | ليس الآن (هيلن) ، اليوم هو يوم رسم شوارب عاملي المحطة |
Ünlü olunca böyle oluyor. Helen. | Open Subtitles | هذا ما تحصل عليه إن كنت مشهوراً ، (هيلن)! |
- Olabilir misin? - Seçim senin Helen. Ya beni şimdi dinlersin ya da jürinin karşısında kozlarımızı paylaşırız. | Open Subtitles | -إنه خيارك , "هيلن" , أسمعينى الآن , و إلا سنلعب ذلك أمام هيئه المحلفين . |
Sence Helen gerçekten hasta mı? | Open Subtitles | هل تعتقد ان هيلن مريضة ؟ |
Sanırım Helen Alice haklı olabilir... Kural, kuraldır. | Open Subtitles | أعتقد بأن (هيلن آليس) مُحقةً يجب إتباع القوانين |
Helen Alice, onları daha yavaş içsen iyi olur. Sen onları daha yavaş içsen iyi olur! Pekala. | Open Subtitles | يجب أن تخففي مِن ذلك يا(هيلن آليس) ـ أنتِ يجب أن تخففي مِن ذلك! |
Helen Lovejoy bahar gönüllü kayıt listesini asacak. | Open Subtitles | هيلن لوفجوي) يوزّع نشرات) نشاطات الربيع التطوعية |
Bilmiyorum ki. Helen'in bir şeylerini giyersin. - Eksikliğini fark etmez mi? | Open Subtitles | .(لا أدري, شيء من ملابس (هيلن - .ألن تفتقده؟ |
Helen, kabul et. Biz artık aynı şeyleri istemiyoruz. | Open Subtitles | ،)اعترفي بهذا يا (هيلن .ما عدنا نرغب بنفس الأشياء |
Selam, benim. Helen'den ayrıldım. | Open Subtitles | .مرحبًا, هذا أنا .(لقد فعلتها, هجرت (هيلن |
- Hayatta kalırlar elbet. - Bu iyi olmaz Helen. Whitney yaramazlık yapıyor ve biz de onu eve mi götürüyoruz? | Open Subtitles | مهلًا, هذا سيأتي (بنتيجة عكسيّة يا (هيلن |
Tanıştırmalar. Tabii ki Helen Basch. Andy Button. | Open Subtitles | إذن, المقدمات كما هو واضح, (هيلن باش), (آندي بوتن). |