Bayan Hewes müvekkilimin kızını düzenli olarak ofise getirirdi. | Open Subtitles | السيدة (هيوس) جلبت لي وكيل الطفلة إلى المكتب |
Hukuk Fakültesinden sonra direk olarak şirketinde çalışması için sizi Patty Hewes mi işe aldı? | Open Subtitles | لقد عملتي لدى شركة (باتي هيوس) بعد تخرجك من الجامعة بشكل مباشر هل أنا محقة ؟ |
Ya Bayan Hewes'a karşı tanıklık edin ya da ona karşı bir davayı yürütün. | Open Subtitles | تستطيعي فقط أن تشهدي ضد السيدة هيوس) أو أن تواجهيها بتلك الدعوى) |
Patty Hewes davacıyı temsil ediyor, Sayın Yargıç. | Open Subtitles | قبل ثلاثة أشهر باتي هيوس), المدعي سعادتك) |
O zaman John Hughes'tan alıntı yapsana? | Open Subtitles | آنذاك لم لا تتحلّى بإحدى صفات (جون هيوس)؟ |
Davanın düşmesini talep ettim çünkü Bayan Hewes müvekkilimle Bayan Walling'in intiharı arasında bir bağlantı bulamadı. | Open Subtitles | (لدي اقتراح للرفض لأن السيدة (هيوس لم تظهر أي صلة بين أفعال موكلي و (حادثة إنتحار السيدة (والينغ |
Bayan Hewes, müvekkilimin Bayan Walling'in özel hayatını ifşa etmesinin nedenlerini kanıtlayamaz. | Open Subtitles | السيدة (هيوس) لا تستطيع أن تثبت أن موكلي لديه أي سبب لفضح (حياة السيدة (والينغ |
Aynı zamanda müvekkilimin aklını okumak da zor, ancak bu tam da Bayan Hewes'in kastını tahmin ettiğinde yaptığı şey. | Open Subtitles | وكذلك من الصعب أن تعرفي ..ما بداخل عقل موكلي ولكن ولكن ما تطرحه السيدة هيوس) مجرد ظنون) |
Patty Hewes yargıcı, pasaportuma el konulması konusunda ikna etmiş. | Open Subtitles | باتي هيوس) أقنعت القاضي) بمصادرة جواز سفري |
Onun Patty Hewes ile samimi olmasından endişeliyim, öyle ki onun tarafını tutacak. | Open Subtitles | (لديه علاقة جيدة مع (هيوس أخشى أن يفاضلها علي |
Bayan Hewes, burada Yargıç Haring'in bu davayı devam ettirmek için yeterli kanıtınız olmadığını düşündüğünü görüyorum. | Open Subtitles | سيدة (هيوس) الذي أراه بأن القاضي (هارينغ) لم يرى أدلة واضحة من قبلكِ تخص القضية |
Fakat Sayın Yargıç, Bayan Hewes ikna edici kanıtlarının olmadığını itiraf etmişti. | Open Subtitles | ولكن السيدة (هيوس) تعترف بعدم قوة أدلتها, سعادتك |
Hewes ve Ortakları bu mesajı şimdi gönderdi. | Open Subtitles | هيوس وشركائها) قاموا) بارسال هذا الملف إلى هنا |
Bayan Hewes, müvekkilimin Bayan Walling'in özel hayatını neden sızdırdığını kanıtlayamaz. | Open Subtitles | السيدة (هيوس) لا تستطيع أن تثبت أن موكلي لديه أي سبب لفضح حياة السيدة (والينغ) الشخصية |
Beni Patty Hewes'tan uzak tutmak için işe aldın ve hâlâ bana güvenmiyorsun. | Open Subtitles | لقد أستأجرتيني لكي أبقى بعيدة عن باتي هيوس) ولم أحظى بثقتكِ بعد) |
Patty Hewes'in karşısında oturmayalı da uzun zaman olmuştur. | Open Subtitles | وكذلك لقد مر وقت طويل على أن تشاركي (باتي هيوس) الطاولة |
O halde Patty Hewes de ona ödeme yaptıysa bunu da bilmen gerekir. | Open Subtitles | إذن لا بد وأنكِ تعرفي لو باتي هيوس) دفعت المبلغ ؟ ) |
Peki, bilgileri ben alamadıysam, Patty Hewes'in aldığını nereden biliyorsun? | Open Subtitles | حسناً, بما أنني لم أحصل على المعومات كيف لكِ أن تعلمي أن (باتي هيوس) حصلت عليها ؟ |
Patty Hewes'a sattığı bilgilerin ne hakkında olduğunu biliyor musun? | Open Subtitles | هذه المعلومات التي (إشترتها (باتي هيوس هل تعرفي ماذا كانت ؟ |
Sevgime layık ve yüce olan Peder Hughes kesin olarak söz veriyorum ki senin yardımınla bundan böyle günah işlemeyeceğim ve günahkar durumlardan uzak duracağım. | Open Subtitles | الأب (هيوس)، هو كل الخير ويستحق حبي يمكنني حل هذا بحزم بمساعدة ايمانك ، لكي لأذنب مجدداً |
- Yaninda muhabirimiz Robert Hughes var. | Open Subtitles | - حيث يقف "روبرت هيوس" على استعداد ... |