Biliyorsun, sana çok kolay bir şekilde sinirlenebilirdim. | Open Subtitles | لعلِمكِ , سيكونُ أمرًا هيّنًا .بأن أكونَ حانقةً عليك |
Tahmin edebileceğin gibi orasını başarmak çok kolay olmadı. | Open Subtitles | كما تعلم، فإنّ ذلك لم يكُن أمرًا هيّنًا |
Bu sana da çok kolay görünmüyor mu? | Open Subtitles | حسنٌ، أيبدو هذا هيّنًا بالنسبة لك؟ |
Ben uzaklara gitmişken durumun senin için kolay olmadığının farkındayım ama- | Open Subtitles | أعلم أن الأمر لم يكُن هيّنًا عليكِ أثناء غيابي |
Birilerinin yerini aldığını görmek, onun için kolay değil. | Open Subtitles | ولهذا فالأمر ليس هيّنًا عليه رؤية شخص يحل محلًه |
Başarabiliriz. çok kolay olacak. | Open Subtitles | يمكننا القيام بهذا، سيكون الأمـر هيّنًا |
Aylık ipoteğin 4,200 $ ki Cayman adaları hesabında 6.2 milyon dolar olunca çok kolay ödenilebilir. | Open Subtitles | رهنُكَ العقاريّ الشّهريّ يبلغ 4200 دولار ويُعتبر سعرًا هيّنًا. نظرًا لامتلاكك 6.2 مليون دولار في حساب في (جزر الكامين). |
Masum bir kızın ölümünü seyretmenin benim için kolay olduğunu mu sanıyorsun? | Open Subtitles | أوَتحسب ذلك كان هيّنًا عليّ، مشاهدة روح فتاة بريئة تُزهق؟ |
Masum bir kızın ölümünü seyretmenin benim için kolay olduğunu mu sanıyorsun? | Open Subtitles | أوَتحسب ذلك كان هيّنًا عليّ، مشاهدة روح فتاة بريئة تُزهق؟ |
Merak etme. Artık Shira'ya bekçilik yapmak zorunda olmadığımız için kolay olacaktır. | Open Subtitles | لا تقلق، الأمر سيكون هيّنًا طالما لم نعُد مضطرّون لحراسة (شيرا). |
Bak, senin için kolay olmadığını biliyorum. | Open Subtitles | أعلم أن هذا ليس هيّنًا عليكِ |
Benim için kolay mıydı sanıyorsun bu? | Open Subtitles | أتحسبين ذلك كان هيّنًا إليّ؟ |