"هي أحد" - Translation from Arabic to Turkish

    • biridir
        
    • biri
        
    Siwa, hiçbir ışık kaynağı olmadan da, gökyüzüne baktığınızda doğal ışık kaynağı olmayan harika yerlerden biridir harika bir duvar süsü görebileceğiniz o harika yerlerden biridir. TED مع عدم وجود مصدر الضوء الطبيعي ، سيوا هي أحد هذه الأماكن المدهشة عندما تنظر تجد نسيج متكامل.
    Bir sivrisinek büyüklüğündeki bu küçücük böcek mazı yapıcılardan biridir. Open Subtitles هذه الحشرة الصغيرة، لا تكاد تكبُر البعوضة، هي أحد زنابير العصْف.
    Yıldırım doğadaki en yok edici güçlerden biridir. Open Subtitles الصواعق هي أحد أعظم القوى الطبيعية تدميراً
    Kısa dönemli hafıza kaybının nedenlerinden biri ne biliyor musun? Zührevi hastalıklar. Open Subtitles أتعرف أن الأمراض التناسلية هي أحد الأسباب المؤدية لفقدان الذاكرة قصير المدى؟
    Şimdi, "ırk", Amerikalıları olağanüstü rahatsız yapan konulardan biri. TED العنصرية هي أحد تلك المواضيع في أمريكا التي تجعل الناس غير مرتاحين للغاية.
    Endişe etmeyin, tamamen insan olmamam ailemin beni çok sevmesinin nedenlerinden biri. TED ليست هناك حاجة إلى القلق، أعتقد: كوني لست إنساناً بشكل تام هي أحد الأشياء التي تحبها أسرتي بخصوصي بشدة.
    Ortakların finansal sorumlulukları şirketin iflasındaki nedenlerinden biridir. Open Subtitles إن الالتزامات المالية تجاه الشركاء هي أحد أسباب إفلاس الشركة
    Oysa toplumsal cinsiyet eşitliği mevzuatı senin niteliklerinden biridir. Open Subtitles حيثما تشريعات المساواة بين الجنسين هي أحد سماتك المميزة
    Belki bu o zamanlardan biridir. Open Subtitles و ربما تلك هي أحد المرات التي تنطبق فيها تلك الحالة
    Yenilenebilir enerji, yüzde 90 olan fosil yakıt alışkanlığımızdan nasıl kurtulabileceğimizi gösteren öncü fikirlerden biridir. TED و مصادر الطاقة المتجددة هي أحد الأفكار الرائدة في كيفية استغنائنا عن عادة الـ90% من الوقود الأحفوري
    Gitmenin fakat bir şeyler getirip sonra daha fazla olması fikri Afrofütürizmin kalplerinden biridir veya farklı bir bilim kurgu diyebilirsiniz. TED فإن فكرة الهجر والعودة ثم اكتساب المزيد هي أحد الافكار المتأصلة في الحركة المستقبلية الأفريقية، أو ببساطة يمكنك أن تطلق عليها نوعًا مختلفًا من الخيال العلمي.
    "Uykucu Dev", az önce söylediğim şarkı, onun şiirlerinden biridir. TED " العملاق نعسان ،" الأغنية التي غنيتها للتو، هي أحد قصائده.
    Monterey de bunlardan biridir. TED منطقة مونيري هي أحد تلك الأماكن.
    Bence, sakız insanlığın en garip icatlarından biridir. Open Subtitles العلكه هي أحد أغرب اختراعات البشر
    Sanat eserlerinin korunması diğer tutkularımdan biridir. Open Subtitles حماية الفن هي أحد الأمور التي تأسرني
    Bunlardan biri de modern tarımın en fazla sera gazı salan faaliyetler arasında olması. TED أحد هذه الأسباب أن الزراعة الحديثة هي أحد أكبر مصادر إنبعاث الغازات المسببة للاحتباس الحراري.
    CA: Tamam, artan göçmenlik ve buna yönelik korkular mevcut bölünmüşlüğümüz nedenlerinden biri. TED كريس: حسنًا، إذن ارتفاع الهجرة والمخاوف حولها هي أحد أسباب الإنقسام الحالي.
    Bu, ağımızda yakaladığımız organizmalardan biri. TED ها هي أحد الكائنات الحية التي التقطتها شبكتنا.
    Goruyorsunuz, bu bizim Nijeryada ve de genel olarak Afrika'daki problemlerimizden biri TED أنظروا، تلك هي أحد المشاكل في نيجيريا وأفريقيا عامة.
    Çevresel seslerin Kuzey Denizi'nde bu denli düşük olmasının sebeplerinden biri de budur. TED هذه هي أحد الأسباب التي تجعل مستويات الضوضاء المحيطة بالمنطقة القطبية الشمالية منخفضة للغاية.
    İçeceğin içine koyduğu otlardan biri. Open Subtitles هي أحد الأعشابِ الموجودة في الشرابِ أَهي عشب؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more