Gerçek şu ki; | Open Subtitles | الحقيقة هي انه لا يستطيع الوقوف على مرأى من أنت، |
Sorun şu ki, karnındaki beyin hücreleriyle beynindekiler arasında fazla bir fark yok. | Open Subtitles | المشكلة هي انه لا يوجد فرق كبير بين خلايا الدماغ في بطنك وخلايا الدماغ في دماغك |
Gerçek şu ki, en başından Wade ile ilgili konuşmana izin verseydim, bunların hiç biri olmayacaktı. | Open Subtitles | الحقيقة هي انه لا شىء من هذا كان ليحدث لو كنت صديق افضل وسمحت لك بالحديث عن ويد في المقام الاول |
Gerçek şu ki şu anda burada olmak istemiyorum. | Open Subtitles | الحقيقة هي انه لا اريد ان اكون هنا الان |
Gerçek şu ki, gideceğim bir evim yok. | Open Subtitles | الحقيقة هي انه لا يوجد بيت اعود اليه |
Sorun şu ki o kımıldayamıyor. | Open Subtitles | المشكلة هي انه لا يمكنه ان يتحرك |
Ama sorun şu ki Tayland ile suçlu iade antlaşmamız yok. | Open Subtitles | المشكلة هي انه لا يمكننا القيام "بأي شيء في "تايلند |
Sıkıntı şu ki Mike Ross diye biri yok. | Open Subtitles | المشكلة هي انه لا يوجد (مايك روس) |
Sıkıntı şu ki Mike Ross diye biri yok. | Open Subtitles | المشكلة هي انه لا يوجد (مايك روس) |