"هي لن" - Translation from Arabic to Turkish

    • etmeyecek
        
    • Asla
        
    • olmayacak
        
    • olamayacak
        
    Gidip gitmememi sorun etmeyecek dedim. Open Subtitles لقد اخبرتك هي لن تهتم اذا ذهبت ام لم اذهب, حسناً?
    Nasılsa sana olayın iç yüzünü anlatmakta tereddüt etmeyecek. Open Subtitles هي لن تتردد أن تعطيك الحقيقة المجردة
    Beni bir daha Asla bulamayacak, elinde bir isim bile yok. Open Subtitles هي لن تكون قادرة على إيجادي مجدداً ليس لديها الاسم حتى
    Erkek ve kadın arasındaki şeyler Asla değişmeyecek. Open Subtitles هناك أساسيات للتعامل بين الرجل و امرأته و هي لن تتغير
    Hemen gitmezsen tek kaygılanacağın kişi o olmayacak. Open Subtitles إحصل رفيق هنا, أَو هي لن تكون الواحد أنت يجبُ أَن تقلق عليها
    Suzie'nin rahatsız olacağıyla ilgili birşeyler söylediğini hatırlıyorum ama dediğim gibi rahatsız falan olmayacak. Open Subtitles اتذكر انك اخبرتني بخصوص شعور سوزي بعدم الارتياح لكن كما قلت لك هي لن تشعر بذلك على الاطلاق
    Noele daha iyi olamayacak değil mi? Open Subtitles هي لن تتحسن بحلول رأس السنة ، صحيح ؟
    Şey, bizimle olamayacak. Open Subtitles هي لن تنظم الينا
    Ne kadar eğlenceli biri olduğunu fark etmeyecek. Open Subtitles هي لن تلاحظ مدى روح الدعابة لديه
    Artık okulda kimseyi rahatsız etmeyecek. Open Subtitles هي لن تضايق أي أحد في المدرسةِ ثانية
    Bunun için çalışmıyor ve mücadele de etmeyecek. Open Subtitles هي لن تعمل من أجله ولن تكافح من أجله.
    Benim kızım aşkını da feda etmeyecek! Open Subtitles هي لن تضحّي بحبّها
    Sana birlik için yardım etmeyecek. Open Subtitles هي لن تساعدَك بالتسرعِ.
    Zaten öyle şeyleri Asla içmez. Open Subtitles هي لن تشرب أي شئ الذي بدا مثل ذلك، على أية حال.
    Beni, canavardan başka bir şey olarak... Asla göremeyecek. Open Subtitles أنا فقط أخدع نفسي. هي لن تراني أي شيء أخر
    Neyse, annem gitmene Asla izin vermeyecektir. Open Subtitles لا شيء، لم أقل أي شيء على كل حال، هي لن تدعك تذهب
    Artık Asla yanımda mutlu olmayacak. Open Subtitles بجانب بعد ان تغيرت لهذه الدرجه هي لن تكون سعيده
    O sadece Baahubali'nin karısı olmayacak aynı zamanda bir Kraliçe olacak. Open Subtitles هي لن تكون زوجي باهيبالي فقط بل أيضاً ملكة للبلاد
    Bazen yalnız olacağım, bazen de başkalarıyla, bazen restoranda, bazen evde, ama benimsediğim ilke şu: Yemekte Asla telefon olmayacak. TED سأكون بمفردي أحيانا، أحيانا مع أناس آخرين، أحيانا في مطعم، أحيانا في المنزل، لكن القاعدة التي اعتمدتها هي: لن أستعمل أبدا هاتفي على الطاولة.
    Bu yüzden başkanlığa aday olamayacak. Open Subtitles "لهذا السبب هو/هي لن يترشحا للرئاسة"
    - Asla bizim gibi olamayacak. Open Subtitles هي لن تكون مثلنا ابدا
    Size sahip olamayacak ama kokunuzu hayırlayacak Open Subtitles "هي لن تحضى بك ، لكن ستتذكر إبتسامتك"

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more