Eğer inansaydım, burada seninle yürüyor olur muydum? | Open Subtitles | إِذَا كُنتَ أعْتقِد اِنهَا صحَيحَه هَل سَأكُون هٌنا أمْشِي مَعَك؟ |
Fishman birazdan burada olur, kendisi sizi bolca eğlendirecektir. | Open Subtitles | رجل السمك سوف يكون هٌنا قريباً سوف يقول لكم شيئاً مَضحكاً. |
burada oturamasaydım beni soymanızın bir mahsuru yoktu yani. Öyle mi? | Open Subtitles | هل كان سيكون الأمر مُناسب لتهاجمونى إن لم أكنٌ أعيشُ هٌنا ، أهكذا تسير الأمور ؟ |
Herkes buraya gelsin ve olgun insanlar gibi kadeh kaldıralım | Open Subtitles | لمَ لا يأتى الجميع الى هٌنا لنقترح نُخب الىأفضلأصدقاء. |
Büyüklüğüne bak şunun! Nasıl gelmiş be bu buraya? | Open Subtitles | أنظُر إلى حَجم هذه الصَخرة كيف بِحق الجحيم جاءت هٌنا ؟ |
buraya giremezsiniz. Lütfen çıkın, şimdi! | Open Subtitles | لا يٌمكن أن تكونوا هٌنا أرجوكم غادروا الأن ؟ |
Rotamız buradan geçiyor. Ama ben farklı bir yol biliyorum. | Open Subtitles | أن الطريق من هٌنا .و لكِن أنا أعرف طريقة أفضل |
Eğer 4. ve 5. alaylar kendi noktalarına ulaştılarsa habercileri bizimle burada buluşacaktı. | Open Subtitles | اذا قامت المجموعة الرابعة والخامسة بعمل المُهمة المُحددة لهم العدائين خاصتهم من المُفترض أن . يقابلونا هٌنا |
burada olduğumuzu bilen tek kişi o. | Open Subtitles | انها الوحيدة التي تعلم أننا هٌنا بالأسفل |
burada ne yaptığınızı sormadan geçemedim de. | Open Subtitles | أنا لا أستطيع التخّمين ما الذي تفعلوه هٌنا |
Üzgünüm ama böyle bişey seni burada tutmaya yetmez. | Open Subtitles | آسف, لكن هذا النوع من الأمور لن يساعدك هٌنا |
Kanlı canlı bir şekilde seni burada görmek. | Open Subtitles | أعني يرونك وجهًا لوجه هٌنا في الاستوديو أليس كذلك؟ |
Şüphe çekmeyelim, burada yapacak işlerim var. | Open Subtitles | لا أريد أى شٌكوك، مازال لى أعمال هٌنا. |
Yeni Bölge Savcı Yardımcısı burada dükkan açıp ne yapacak ki? | Open Subtitles | ما الذي يفعله النائب العام هٌنا ؟ |
Sen buraya gelip ve gerçek hayatı olan bir çocukmuşsun gibi aşk yaşa diye olmadı bunlar. | Open Subtitles | و لولا هذا لما أتيت إلى هٌنا و شعرت بالحب مثل الفتى الطبيعى. |
Bize ihanet ettiğin o gün sana buraya bir daha gelmemeni söylemiştim. | Open Subtitles | فى ذلك اليوم عندما خُنتينا، أخبرتُكِ ألا تعودي هٌنا مرةً أخري. |
Tüm kanıtlar er ya da geç onları buraya getirecek ve DNA'n herşeyin üzerinde. | Open Subtitles | كٌل الأدلة تقودهم علي مايبدو مٌباشرة إلى هٌنا وحمضك النووي علي كٌل شئ |
Seni ısırdığım için benden nefret edebilirsin, ama buraya nasıl geldiğimiz fark etmez. | Open Subtitles | تستطيعين كُرهي لانني عضضتك لكن كيف انتهى بأمرنا هٌنا لا يهم |
Tamam, nasıl buraya geldiğimi sorma ama buradayım, 90'larda. | Open Subtitles | حسناً, لاتسألني كيف وصلت إلا هٌنا لاكن أنا هٌنا بأيام التسعينات |
buraya gelip sanki bizim pisliğimizi temizlemiş gibi davranıyorsun. | Open Subtitles | أتيت إلى هٌنا وأنت تقود حصانك عالياً ، كأنك من أنقذت اليوم |
O parayı geri verene dek, buradan bir santim hareket etmeyeceğim. | Open Subtitles | حتى تعيدي المال .. أنا لن أتحرك شبراً واحد مِن هٌنا |
Hadi, git buradan. | Open Subtitles | أن يشتري لكِ قارب وحسب هيا ,أخرجي من هٌنا |