Sanırım deneyeceğimiz bir yer var. | Open Subtitles | أعتقد أنهُ يُوجد هُناك مكان واحد حتيّ نُحاول. |
Gizli materyalleri koymak istediğiniz başka bir yer var mı diye sormalıyım. | Open Subtitles | من المفترض أن أسألكِ إن كان هُناك مكان آخر لعله تأخذين إليه الأدلة السّرية. |
Cehennemde, diğer kadınları kullanmak için onlarla yalandan arkadaşlık edenler için ayrı bir yer var! | Open Subtitles | هُناك مكان خاص في الجحيم للنساء اللاتي يُزيفن صداقاتهم كطريقة للتلاعب بنساء أخريات |
- Burada özel olarak konuşabileceğimiz bir yer var mı? | Open Subtitles | ـ هل هُناك مكان نتكلم على أنفراد؟ |
- Bu dünyada hâlâ bizim için bir yer var. | Open Subtitles | لا يزال هُناك مكان يسعنا نحن الأثنين. |
Peki öyleyse, akşam yemeği için 20:30 civarında La Cienega yolundaki Gonpachi Hibachi isminde küçük ama güzel bir yer var, orada buluşalım. | Open Subtitles | لماذا لا نتقابل على العشاء؟ هُناك مكان يدعي (جونباشي) (هيباشي) في (لاسينجيا) نتقابل عند الساعة 8: |
Onun için yer var mı? | Open Subtitles | هل هُناك مكان له؟ |
En azından böyle bir yer var. | Open Subtitles | على الأقل هُناك مكان مثل هذا |