Eğer orada başka tacirler varsa bile narkotiğin bölge temizliğinde tüymüşlerdir. | Open Subtitles | ، حسناً ، لو كان هُنالِكَ أحداً فأن المدعي العام جعلهُم يفترِقوا عندما بحثوا في المنطقة |
Evet. Eminim orada çok uyumuşsundur. | Open Subtitles | أجل. إنيّ مُتأكدٌ بأنكَ خلدتُ للنومِ كثيرًا هُنالِكَ. |
Annem orada senin yaşadıklarını yaşayan insanlar olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | أمي تقولُ بأن هُنالِكَ أناسٌ قد مرّوا بمثلِ ماقد مررتَ به. |
Dersi asanlara başka şekilde bakan bazı öğretmenler var. | Open Subtitles | هُنالِكَ مدرسون بهذهِ المدرسة يغضونَ البصر عن المتغيبين. |
- Korkarım kredi kartınızla ilgili sorunumuz var. | Open Subtitles | أخشى أنهُ هُنالِكَ مُشكلة بشأن بِطاقتِكَ الأتمانية |
- Bunu yaptığımıza dair en ufak bir kanıt yoktur. | Open Subtitles | ليسَ هُنالِكَ أيّ دليلٍ بأنهُ معروفٌ أننا فعلنا أيّ شيء. |
Tek bildiğim şey, eğer orada olsaydım bunu çözmek için bir yol bulurdum. | Open Subtitles | ،كلّ ما أعرفهُ لو كُنتُ هُنالِكَ .لأكتشفتُ وسيلةً لإتمامِ الأمر |
Ne var biliyor musun? orada olamadın. | Open Subtitles | حسنٌ أوتعلم .لمْ تقدر بأن تكونَ هُنالِكَ |
Eğer çok beceriksizse, niye orada söze karışmadın. | Open Subtitles | حسنٌ , لو كانَ بتلك الخراقة, لمَ لمْ تقاطعني هُنالِكَ فحسب؟ |
Artık orada neden çalışmadığımı söylemedi. | Open Subtitles | والذي لمْ يخبركم بهِ هو سبب .عدمَ إستمراري بالعمل هُنالِكَ |
orada destek sistemin olacak. Onların işi bu. | Open Subtitles | سوفَ تحظى بنظامِ دعم هُنالِكَ. |
Hoppy's'in hala orada olup olmadığını merak ediyorum. | Open Subtitles | أتساءلُ لو "هوبي"لازالَ هُنالِكَ. |
George'unki de orada olmalı aslında değil mi? | Open Subtitles | إنكَ لتعتقدُ أن بصماتُ (جورج)كانَ .يُفترضُ أن تكونَ هُنالِكَ أيضًا |
İsterdim ancak halletmem gereken bir şey var. | Open Subtitles | لسوف أقومُ بذلك، لكن هُنالِكَ أمرٌ علي تكفله. |
İki tane tıkama mevziileri var. Şurada ve şurada. | Open Subtitles | هُنالِكَ مجمُوعتين من العوائق ، هُنا و هُنا |
Senin bir sorunun var ve bana söyleyeceğin hiç bir şey-- | Open Subtitles | ،هُنالِكَ خطبٌ ما بك وليسَ هُنالِكَ شيءٌ قد تقوله ...بوسعهِ أن |
Evet sana söylemediğim bir şey var, çünkü bunu söylemesi benim için çok zor. | Open Subtitles | ،أجل , هُنالِكَ أمرٌ أخفيهِ عنكِ .وذلك بسبب أنهُ يصعبُ عليّ قوله |
Bu çok iyi, ama benim teklifim var, hissedarlar ve benim %20'm onu almak için oylama yapıyor. | Open Subtitles | حسنٌ حسنٌ , لكن هُنالِكَ أمرٌ عرضُ شرائي,والذي منوطٌ أمرهُ للمساهمين .وتصويتي الذي هو عشرونَ بالمئة ليقبلوا به |
Böyle bir güç gösterisiyle karşısına çıkarsan kadının aklını alırsın güven bana. | Open Subtitles | تدخلُ إلى هُنالِكَ بقوةٍ كهذه، فثق بي أن هذهِ الإمرأة سيتمّ إذهالُها. |
İhtiyacı olduğunda burada bir süreliğine kalıp kalamayacağının sordu. | Open Subtitles | لقد طلبَ لو لمْ يكن هُنالِكَ مانع لو بوسعهِ الإقامة هُنا لفترةٍ بسيطة لو إحتاجَ ذلك. |