"هُنا من أجل" - Translation from Arabic to Turkish

• için buradayım
• için burada
• için geldim

Aslında yemekhane yemeği için buradayım.
حسناً، لقد جئت هُنا من أجل طعام الكافتيريا.

- Kalça transplantı için buradayım. - Doğru.
ـ أنت هُنا من أجل عملية إستبدال وركك ـ هذا صحيح

Yıldönümümüz için buradayım, Rose.
. إننى هُنا من أجل موعدنا , يا روز

Ailemizin parası için burada olmadığını nereden bileceğim?
كيف ليّ أن أعرف أنت هُنا من أجل نقود هذه العائلة؟

İstiyorum ki kızınız ve sizin için burada olduğumu anlayın.
أن تفهم أننى هُنا من أجل كلاكما إبنتك وأنت

Buraya tek bir şey için geldim ama karar verdim iki şey ile ayrılacağım.
أتيت إلى هُنا من أجل شيء واحد لكنني قررت أنني سأغادر بشيئين

Aslında iş için buradayım, maalesef.
أنا هُنا من أجل عمّل، لسوء الحظ

Keyif için buradayım sanırım.
اعتقد أنّني هُنا من أجل الاستمتاع.

- Ben de bunu bulmak için buradayım.
هذا ما أتواجد هُنا من أجل معرفته

Ben gerçekten bir kız için buradayım.
أنا هُنا من أجل فتاة معينة.

Çünkü yanında olmak için buradayım.
لأنني هُنا من أجل البقاء.

- Kızlarım için buradayım.
أنا هُنا من أجل فتياتي

İş için buradayım.
إنّني هُنا من أجل العمل.

Senin için buradayım.
فأنا هُنا من أجل مصلحتك

Ben bebek için buradayım.
أنا هُنا من أجل الطفلة.

Ve hemşirelerden biri onu hırsızlıktan sorgulamak için burada olduklarını söyledi.
وأحدهم أخبر مُمرضة أنه كان هُنا من أجل إستجواب مُشتبه به في عملية سرقة

Afedersiniz, Kontes, ben yanlışlıkla hastaneyi onarmak için burada olduğumuzu düşündüm.
أنا آسفة يا "كونتيسة"، أنا بالخطأ ظننتُ أننا هُنا من أجل أن نُصلح المُستشفي.

Eğlence için burada değiliz, unuttun mu?
لسنا هُنا من أجل ذلك، أتَذكُر ؟

Beckett şu anda saklanıyor, ama size garanti ederim röportaj için burada olacak.
(بيكيت) مُختبئة بالوقت الراهن، لكن أضمن أنّها ستكون هُنا من أجل هذه المُقابلة.

Sadece köpeğimi almak için geldim.
أتيت إلى هُنا من أجل الكلب و حسب

Buraya rus için geldim.
لقد أتيت إلى هُنا من أجل الروسي