"وآمن" - Translation from Arabic to Turkish

    • güvenli
        
    • güvenlidir
        
    • ve güvende
        
    • Ve iman
        
    Kimlikleri ben ayarlarım ve yüzde elli elli bölüşürüz. Karlı ve güvenli. Open Subtitles لقد رتبتُ الأسماء ، وسيتم تقاسم الربح نصف بالنصف مربح ، وآمن
    Tamamen güvenli ve seni temin ederim artık benden korkmana gerek yok. Open Subtitles وآمن تماماً ، وأعدك ليس عليك أن تكون خائفاً مني على الاطلاق
    Hepsinin bulut sisteminde, güvenli ve emin bir yerde saklanması gerekiyordu. TED كانت جميعها بحاجة إلى أن تحفظ في مكان مضمون وآمن في سحابة حوسبية.
    Törendeki temamız hakkında oldukça düşündüm. Yani, tabi 'birlik' gibi şeyler yapmak her zaman daha hoş, ...ve güvenlidir. Open Subtitles كنتُ أمعن التفكير بموضوع المركبة، وبالتأكيد يمكننا عمل شيء لطيف وآمن كالوحدة
    Tabiat Ana'nın sevgi dolu bağrında özgür ve güvende olabilir, tamam mı? Open Subtitles حيث هو يمكن أن يكون حر وآمن في رعاية الطبيعة الأم، حسناً؟
    Ve iman et. Open Subtitles وآمن
    Kendimizi bu beş ilke için zorlarsak -- bunu denedik ve dünyada güvenli ve adil faaliyet alanına doğru bizi inanılmaz bir yolculuğa çıkardı. TED إذا دفعنا أنفسنا تجاه هذه السياسات الخمس واختبرناها، سنحظى برحلة رائعة نحو مجال عمل عادل وآمن على كوكب الأرض.
    Elmasların, güvenli ve iyi korunan bir yerde olduklarını söylemişti. Open Subtitles لقد قال ان الماس سيكون في مكان جميل وآمن
    Yuvaları kış ortasında bile güvenli ve ılıktır. Open Subtitles فالمنتجع دافئ وآمن حتى فى منتصف فصل الشتاء
    Sıcak, güvenli ve zaten zorladığınız bütçenizin tam sınırında. Open Subtitles هذا مريح، وآمن وبالكاد ضمن ميزانيتك المضغوطة
    Federal makamları ikna etmeliydiler bunun piyasaya çıkarılabilecek iyi ve güvenli bir ürün olduğuna. Open Subtitles بأن هذا كان منتج رفيع وآمن للموافقة على طرحه بالسوق وفعلوا ذلك؛
    Bir adam benimle bir ev için irtibata geçti takip edilemeyecek ve güvenli bir ev. Open Subtitles رجل أقوم بأعمال له هاتفني بشأن منزل بمكان ما لا يمكن تتبعه وآمن
    Hayır. Dünyanın ne kadar büyük ve korkutucu bu küçük yerin de ne kadar güvenli ve huzurlu olduğunu farkettim. Open Subtitles كلاّ، أدركتُ فقط كم هو كبير ومخيف هذا العالم، وكم هو مريح وآمن هذا المكان
    Sakin bir şekilde su havzasından uzaklaşıp ilk onların içmesine izin verirsen daha güvenli olur. Open Subtitles لربما اذا تركتهم يشربون المياه في البداية يستركوا ينابيع المياه بحالة جيدة لكان ذلك احسن وآمن
    Burası hayatımızı düzene sokmaya başlayacağımız sessiz ve güvenli bir yer sadece. Open Subtitles إذًّا هذا هوَ منزلنا الآن؟ حتَّى نجد منزلنا الخاص. هذا فقط مكان هادئ ، وآمن
    Ben de kafamdan, her yerin mutlu, huzurlu ve güvenli olduğu bir dünya yarattım. Open Subtitles لذا قمت بإختلاق مكان أذهب إليه حيث كل شيء سعيد وسلميّ وآمن
    En çok ihtiyacı olan bu insanlara, uygun fiyatlı ve güvenli bir yer verin. Open Subtitles أعطي أكثر من يحتاجون , شيئاً يعودون إليه شيء معقول وآمن
    İkimizin gitmesi işleri onun için daha güvenli yapacak. Bizim için de öyle. Eğer bizi söylerse... Open Subtitles يجعل الأمور آمنة لها، وآمن لنا إن تركتنا فحسب
    Burası gayet sakin bir mahalledir. Çok sessiz ve güvenlidir. Open Subtitles هذا حيّ آمن للغاية، هادئ جداً وآمن ،وهادئٌ جداً
    - Üst katta karısının ve oğlunun kafasına silah dayanmışken kendisi alt katta sıcakta ve güvende bir adam görüyorum. Open Subtitles أرى رجل زوجته وابنه في الطابق العلوي بمسدس على رؤوسهم بينما هو في الطابق السفلي، دافئ وآمن

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more