Bilirsin, afyondan benzi atmış yazarlar karanlık kuleler, güneşsiz denizler. | Open Subtitles | حسناً، كما تعلمين، شعراء شاحبين مدمنين للدنوم، وأبراج مظلمة وأبحار لا تصلها اشعة الشمس. -للودنوم: مادة: |
Her yerde kuleler var. | Open Subtitles | وأبراج بكل مكان. |
Ve her yerde kuleler var. | Open Subtitles | وأبراج في كل مكان |
Avustralya'daki parklarda, geniş çaplı zıplama ipleri ve 9 metre uzunluğunda tırmanma kuleleri ile tam olarak bunu yaptılar. | TED | وهذا بالضبط ما نفذته المتنزهات في أستراليا مع حبال التزلق المنتشرة على نطاق واسع وأبراج التسلق ذات ارتفاع 30 قدم. |
Fabrika, soğutucu kuleleri, kısaca herşeyi anlatın. | Open Subtitles | أريد أن أعرف كيف يعمل المصنع وأبراج التبريد، أي كل شيء |
Fabrika, soğutucu kuleleri, kısaca herşeyi anlatın. | Open Subtitles | أريد أن أعرف كيف يعمل المصنع وأبراج التبريد، أي كل شيء |
12 metrelik dikenli teplerle kaplı duvarlar, her köşedeki gözetleme kuleleri, gerçekten görkemli. | Open Subtitles | جدران بإرتفاع 40 قدم فوقها أسلاكٌ شائكة وأبراج مراقبة في كل زاوية، هذا مُهيب |
Havnor'un Beyaz kuleleri... güneyin sert insanları hiç aşağı inmediler. | Open Subtitles | وأبراج هافنور البيضاء هؤلاء القوم القاسين الذين لا ينزلون لليابسة أبداً |
Sapanlar ve kuşatma kuleleri! | Open Subtitles | مقاذف وأبراج الحصار |