Ve harika kocalar, harika anneler, arkadaşlar, kızlar, oğullar olduğunuz için hepinize teşekkür etmek istiyorum | TED | وأريد أن أشكركم كل من في الحضور، لكونكم أزواجا رائعين وأمهات رائعات، أصدقاء، بناتا، وأبناء. |
Bu orkestra babalar, oğullar, büyük babalar, anneler, kardeşlerden oluşuyor. | Open Subtitles | الفرقة الموسيقية هذه مكونة من أباء وأبناء وأجداد ، أمهات ، أخوة ، أخوات |
Hepimizin orada savaşan kardeşi, babası, oğulları var. | Open Subtitles | جميعنا لدينا أخوة يقاتلون هناك وآباء وأبناء |
Bu şehrin anneleri, babaları ve çocukları için savaşıp kazanacağım. | Open Subtitles | أقاتل للفوز، من أجل الأباء والأمهات وأبناء هذه المدينة |
Ne mutlu yeğenler dayılar, gelinler ve kuzenler annen ve büyük çocukların var. | Open Subtitles | الموهوبون هم أبناءَ الأخ، الأعمام و سلفات وأبناء عم، الحماة وأحفاد. |
Paulie ve kardeşlerinin bir sürü çocukları ve yeğenleri vardı. | Open Subtitles | بولي وإخوته كان لديهم العديد من الأبناء وأبناء الأخ |
ROC'u onunla beraber gerçek IRA'yı ve Sons of Anarchy'i alaşağı edeceğiz. | Open Subtitles | وسوف نطبح بجماعات الهيروين الروسية بمساعدة الجيش الأحمر وأبناء الفوضى |
Anneler, babalar, oğullar, kızlar-- ve eğer biri bunun sebebini örtbas ediyorsa ve de ben bunu durdurabileceksem, bunu yaparım. | Open Subtitles | أمهات وأباء وأبناء وبنات... ولو تكتّم أحدٌ عن سبب حدوثِ ذلك ويُمكنني إيقافه، حينها سأقوفه. |
Anneler ve kızlar babalar ve oğullar. | Open Subtitles | أمهات وبنات أباء وأبناء |
Babalar, oğullar, kocalar kaybettik. | Open Subtitles | فقدنا آباء وأبناء وأزواج |
Babalar, oğullar kardeşler fakat sen-- | Open Subtitles | آباء وأبناء وإخوة. ..لكنّك |
Senin gibi babalar ve Jalen gibi oğullar yüzünden buradayız, | Open Subtitles | نحن هنا بسبب آباء مثلك وأبناء مثل (جالين) |
Saltanatın direkt en büyük oğula geçmemesi önceki Han'ın kardeş, amca ve kuzenlerinin taht kavgasına girişmesine dul annelerin oğulları için Saltanat Naibeliği yapmasına sebep oldu. | TED | لم تكن خلافة جنكيز خان العظيم تمر تلقائياً لابنه البكر، بل سمحت للإخوة والأعمام وأبناء العمومة للتنافس على القيادة جنباً إلى جنب مع تدخلات كبار الأرامل كأوصياء على الحكم لأبنائهن. |
Yeğenlerim...iki tane yeğenim var, kız kardeşimin oğulları. | Open Subtitles | وأبناء أخوتي... , هناك أثنان من أبناء أخوتي وجميعهم أبناء لأختي |
Çoğunuzun ağabeyleri, oğulları, babaları savaştan sağ çıkamadı. | Open Subtitles | الكثير منكم لديه... إخوة وأبناء وآباء والذين لم يعودوا من الحرب. |
Eşi ve çocukları varmış. | Open Subtitles | لديه زوجة وأبناء. |
Maddox'un eşi ve çocukları dönüşünü beklemek için buraya yollanmıştı. | Open Subtitles | الحلُّ لهذه المشكلة موجود هنا. زوجةُ وأبناء (مادوكس) تمّ إرسالهم هنا.. |
Maddox'un eşi ve çocukları dönüşünü beklemek için buraya yollanmıştı. | Open Subtitles | زوجةُ وأبناء (مادوكس) تمّ إرسالهم هنا.. حتى يعود. |
Amcalar, yeğenler, kuzenler en ufak bir akrabalık bağı olanlar bile. | Open Subtitles | أعمام وأبناء وأبناء العمومة وكذلك أشقاء من الأب ومن لهم صلة قرابة ضعيفة. |
O ve yeğenleri diz çöktüler. Af bile dilediler. | Open Subtitles | فالنائب وأبناء أخيه يركعون طلبًا للرحمة |
Ve tek bir büyük darbeyle ROC'u ve bu sayede Gerçek IRA'yı ve Sons of Anarchy'i alaşağı edeceğiz. | Open Subtitles | وفي نفس الضربة سنطيح " بتنظيم الكوكائين الروسي " بمساعدك الجيش الأحمر الحقيقي وأبناء الفوضى |
# Teyzeler ve kuzenler # | Open Subtitles | العمّات وأبناء العم |
Erkeklerin birbirlerini sevdikleri gibi seviyorsun. Ve hala eşleri, çocukları ve ortak havuzları var. | Open Subtitles | تحبّني بالطريقة التي يحب فيها الرجال بعضهم، ومع ذلك نملك زوجات وأبناء وبرك سباحة متصلة. |