Yani, ağzımızı sıkı tuttuğumuz sürece benim başım derde girmez ve kızın da mahcup olmaz. | Open Subtitles | إذاً, ما دام هناك سرية, لن ندخل في مشكلة وأبنتك لن تحرج |
Sana söyleneni yap, yoksa annen ve kızın ölür. | Open Subtitles | أفعلي ما أخبرتي به أو سأقتل أمك وأبنتك. |
Belki seni ve kızını Paris'e götürebilirim, oradan da Norveç'e. | Open Subtitles | أنا ربما يمكننى أن أنقلك أنتى وأبنتك إلى باريس ومنها إلى النرويج |
Bilmen gerektiğini düşündüm. Eşini ve kızını öldüren kişilerle ilgili bir liste var elimizde. Altyazı, Çeviri | Open Subtitles | أعتقد يجب أن تعلم بأننا لدينا خيط عن الأشخاص الذين قتلوا زوجتك وأبنتك |
Karınızı ve kızınızı bir süre önce kaybettiğinizin farkındayım. | Open Subtitles | أتفهم أنك فقدت زوجتك وأبنتك منذ فترة قصيرة |
Eşinizi ve kızınızı uyandıracaksınız. | Open Subtitles | ستوقِظ زوجتك وأبنتك. |
ve kızın onunla daha az anlaşmazlığın var. | Open Subtitles | وأبنتك لديكِ نزاع أقل معها |
Onlar senin karın ve kızın. | Open Subtitles | أنها زوجتك وأبنتك. |
Katya ve kızın için başın sağolsun. | Open Subtitles | أسف بخصوص (كاتي) وأبنتك. |
Burası, Beş Yol, yeryüzünde cehenneme en yakın yer, ve sen karını ve kızını bıraktın burada bir başlarına, iki kez, gönüllü oldun. | Open Subtitles | , هذه فايف بوينتس , المكان الأقرب إلى الجحيم على الأرض وأنت تركت زوجتك وأبنتك |